Çetin Doğan, Cami bombalama ve Ali Kabuli Bey

Açıklama: Yaklışk 100 yıl önceki olaylar, bugün bazı gazetelerin ve yazarların "bomba yüklü kamyon","cami bombalama", "balyoz","kafes" yalanları ile halkı isyana teşvik etmelerine, askere saldırmalarına oldukça fazla benziyor.
Kategori: Güncel
Eklenme Tarihi: 29-Mart-2010
Geçerli Tarih: 29-Mart-2024, 05:22
Site: www.fikriyet.com
URL: Bu konuya http://www.fikriyet.com/anasayfa/haber_detay.asp?haberID=600 adresinden bakabilirsiniz


Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkan 31 Mart Vakası’nın en önemli elebaşlarından biri Volkan Gazetesi ve yazarı Derviş Vahdeti isimli kişidir. Derviş Vahdeti Volkan isimli gazetesi ile halkı askere karşı kışkırttığı gibi, askeri de kendi arasında alaylı-mektepli diye bölmek için büyük gayret göstermiştir.

 

Derviş Vahdeti  Kıbrıslı Sait Paşa ile de oldukça samimidir. Şimdi işler CIA ile yürütüldüğü gibi o zaman da İngiliz İstihbaratı ile yürütülüyordu. Kıbrıslı Sait Paşa’nın ve Derviş Vahdeti’nin İngiliz İstihbaratı için çalıştığı daha sonra ortaya çıkmıştır. İngiliz dostluğu ile tanınmış olan Kıbrıslı Sait Paşa’nın evi 31 Mart Vakası’ndan sonra arandığında, Volkan gazetesinde çıkan bütün baş makalelerin asılları, orijinalleri burada  ele geçirilmiştir. (Derviş Vahdeti’nin dervişlikle ilgilisi yoktur, “derviş” sadece adıdır.)

 

Bakalım sular durulduktan sonra şimdi bizimkilerin gazetelerinde ve köşelerinde yazdıkları yazıların orjinalleri nereden çıkacak, yazdıkları yazılar kimler tarafından hazırlanmış, öğreneceğiz..!

O yayımladıkları sahte belgelerin asıllarını bakalım nerelerde ve kimlerde göreceğiz..!

 

Aşağıdaki satırlarda Nureddin Peker Bey’in anlattıkları; bugün bazı gazetelerin ve yazarların “bomba yüklü kamyon”, “cami bombalama” , “balyoz”, “kafes” yalanları ile halkı isyana teşvik etmelerine, askere saldırmalarına oldukça fazla benziyor.

 

Şimdiki zamanın Volkan’ı yalnız olmadığı gibi, o zaman da Volkan ve Derviş Vahdeti yalnız değildi. İttihat ve Terakki destekçisi yandaş medya ile birlikte olayları kızıştırmakta , halkı isyana teşvik etmekte beraber çalışıyorlardı.

 

Askere yeni bir şapka giydirileceği ve bunun şeriata aykırı olduğunu şeklinde söylentiler yayılarak, asker ve halk isyana teşvik edilmiştir. Buna benzer bir çok olaylar halkın dini konularda tedirginlik duymasına yol açacak şeklide tertiplenmiştir.

Bunun sonucunda halk ve asker içinden bazıları “şeriat isteriz” diye isyan etmiştir.

------- 

Nureddin Peker Bey Anlatıyor:

 

Padişahımız, şeriat istiyoruz. Asarı Tevfîk zırhlısı süvarisi şeriati kaldırmak istiyenlerdendir. Baş taret topu ile sarayı hümayonu, kıç taret topu ile seraskerlik dâiresini topa tutacak. Borda toplariyle de İstanbulu yakacak, Padişah hâini, din düşmanıdır, yakaladık huzurunuza getirdik. Ferman sevgili Padişahımızındır

 

Üç beş âsi Ali Kabuli beyi arabadan çıkardılar uzunca beyaz bıyıklı, hafif orta boylu esmerce olan Bahriye binbaşı üniforması giymiş Ali Kabuli Bey hünkâra doğru beş on adım yürüyerek, istirhamkârâne bir tavırla askerce selâm verdi. Çok bitkin ve titrek bir sesle:

 

“Âsâr-ı Tevfik zırhlı-i hümayunu süvarisi Binbaşı Ali Kabuli kulları... Şevketmeap efendimize Allah ömürler ihsan buyursun. Askerlerin şikayetleri hakaretleri cahilanedir, iftiradır. Eseri teşviktir, şevketli Padişahım...” diyebildi ve heyecandan sesi kesildi...

 

Padişah hayret ve endişe içinde Ali Kabuli Beyi süzdü. Başını sola çevirdi. Herkes ve asiler iki dudak arasından çıkacak kararı heyecanla bekliyordu. Sultan Abdülhamid arkasındaki resmî zevata:

 

“Efendiyi alınız beraber seraskerlik dâiresine götürünüz, istintak etsinler.”(sorguya çekmek)

 

Nereye götürecekmişiz, burada cezasını vereceğiz şeriat hâinini, din düşmanını vurun, öldürün... diye yumruk tekme ile hücum edince mabeyinden gelen zevat mani, oldular.

 

Ali Kabulî Beyin kollarına girerek muhafaza altında götürürlerken büsbütün azan âsiler linç etmek üzere zavallının üzerine saldırdılar. İçlerinden uzun boylu kara bıyıklı bir bahriyeli öne atılarak süngü davranınca Ali Kabuli Bey yürümek istemedi:

 

“Evlâtlarım yapmayın sizi kandırmışlar, evlâd ve iyalim var, günahtır müslümanım” diye yalvarmağa başladı ise de, bu bahriyeli elindeki martin tüfengine takılı üç köşeli süngüyü karnına sapladı. Ali Kabuli Bey:

 

“Alçak caniler!Diye yürekler parçalayıcı bir sesle yere yıkıldı.”

------ 

Umarız Çetin Doğan’ın ve diğer askerlerimizin sonu da Ali Kabuli Bey gibi olmaz ve hapishane köşelerinde cezaya dönüşen tutuklama ile ömürlerini tamamlamazlar.

 

Umarız şimdiki zamanın Volkan Gazetesi ve Derviş Vahdeti’lerinin iftiraları ve ihanetleri yeni bir 31 Mart Vakası olmadan durdurulur ve biran önce hak ettikleri cezayı görürler…!

--------

İşte şimdiki zamanın VOLKAN gazetesi ve Derviş Vahdeti'leri..! 

(Yukarıdaki kırmızı paragrafı okumayı unutmayın)

fatih camii bombalama