'Taraf'a vatandaşın tepkisi çığ gibi büyüyor' haberi için yazılan yorumlar

onur [ 25-Ocak-2010, 22:56 ]
Ragıp Duran'ın Taraf ile ilgili tespiti:
Benim karşı çıktığım, Taraf'ın gazetecilik tarzı. Daha doğrusu gazetecilik olarak nitelenemeyecek yayıncılık anlayışı.
Son bir örnek: Taraf, Islak/Kuru İmza kahramanı Albay Dursun Çiçek'in 10 Kasım günü Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarıyla karargâhda öğle yemeği yediğini yazmıştı. Genel Kurmay bu haberi tekzip etti. Taraf da, tekzibe cevaben 'Biz haberimizin arkasındayız. Bekleyin göreceksiniz' dedi. Bu cevap bile başlı başına sorunlu. Garip. Bir gazete haberini doğrulayacaksa, tekzibi tekzip edecekse, böyle davranmaz. Haberini doğrulayacak bilgi, belge, tanıklık ya da fotograf yayınlar. Olay kapanır. Neyi bekleyeceğiz? Neyi göreceğiz? Reklamcıların 'Teasing' yöntemi ile vakit mi kazanıyorsunuz?
Benim bu gazete çevresinden edindiğim bilgiye göre, Taraf'ın bazı bilgi ve belge kaynakları var. (Her gazetenin vardır). Bu kişi, kişiler ya da kurum (lar), gazeteye yayınlanması amacıyla zaman zaman dosyalar gönderiyor. Dosyayı içeren zarfın üzerindeki adresdeki isme de 'Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü' veriliyor. Ödülün doğru adı 'Yurtiçi Kargo Alıcı Ödülü' olması lazım aslında. (Bu arada reklam olmasın ama Yurtiçi Kargo şirketinin yurtdışı hizmetleri olduğunu da hatırlatalım).
Neyse dosya geliyor, yazı işleri tarafından şöyle bir inceleniyor, Genel Yayın Politikasına ve esas olarak politik çizgiye uygunsa, çok fazla ayrıntı üzerinde durulmaksızın manşete ya da sürmanşete çekiliyor. Yazıcıoğlu'nun helikopteri ile NTV'nin telefonları meselesinde basit bir GMT saati hatasının dışında siyasi kasıt vardı, ayrı bir mesele. Haberi yapan muhabirin BBP kökenli eski bir Aksiyon dergisi çalışanı olduğunu da bu camiada bilen biliyor.
Dursun Çiçek'in öğle yemeği haberinde, belli ki, yazı işleri biraz daha ayrıntı, somut, ikna edici bilgi, destek istemiş kaynaktan. Ama kaynak 'Şimdi bunu yayınlayın arkası gelecek' demiş. Bu güvenceye inanıp yayınlamışlar. Islak/kuru imzada da benzeri bir süreç yaşandı Taraf'da.
Bu ne demek? Bu durum, Taraf'ın Genel Yayın Politikasının sanıldığı gibi Ahmet Altan ve gazetedeki çalışma arkadaşları tarafından saptanmadığını gösteriyor. Çünkü, Taraf'da ne zaman ne yayınlanacağına Altan ve ekibi değil, o ünlü belge kaynağı karar veriyor. İşte ben bu yüzden Taraf gazetecilik yapmıyor, başka bir şey yapıyor diyorum. Üstelik Taraf'ın yapısı, maddi ve mali durumu itibarıyla da bu belge kaynağını rededebilecek konumda değil. Gazetecilik bağımsızca yapılan bir meslektir. Ulak, aracı ya da sözcü olmak için ise bağımsız olmaya ihtiyaç yoktur.
Ödüllü 'gazeteci', bu tarzı savunurken' Emin Çölaşan'ın da Minik Kuşu vardı' diyor. Ne güzel itiraf değil mi? Biz çünkü teoride ve pratikte, İletişim Fakültelerinde, Cemiyet ve Sendika toplantılarında, her zaman her yerde örnek ve ideal gazetecilik olarak Emin Çölaşan tarzını öneriyoruz!