KATEGORİLER

HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --Güncel Gelişmiş Arama

(İHA) - Isparta'da, 30 Kasım 2007'de 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili kamu davasının ilk duruşması başladı.
Keçiborlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın fezleke hazırlayarak Isparta Ağır Ceza Mahkemesinde açtığı uçak kazasıyla ilgili kamu davasının ilk duruşması yapıldı. Davada World Focus Hava Yolları Genel Müdürü Aydın Kızıltan, Eğitim Müdürü Faruk Çağımnı, Teknik Başkan İsmail Taşdelen, pilot ve teknik personelden Yavuz Yaşar, Sinan Sevinç, Fikri Zafer Dinçer, Şahin Tufan, Fevzi Yavuz ve Necati Küçük "taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan yargılanıyor.
Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davaya yolcu yakınları adına vekaleti alan Hasan Kaşıkara, Mehmet Açıkel, Şehnaz Yüzer, Hasan Serdar Mermur, Yaşar Öztürk, Şule Doğan, Hatice Mutludoğan, Mustafa Cem Anadolu, Ergin Kulaçoğlu ve Tuncay Kuluç avukat olarak katıldı. World Focus Hava Yollarında görevli İsmail Taşdelen, Sinan Sevinç ve Fevzi Yavuz'u Avukat Ebru Erginbay, duruşmaya kendiside katılan iddianamede şirketin eğitim müdürü olarak gösterilen Faruk Çağımnı'yı da Avukat Mustafa Murat Bilgin savundu.


İDDİANAME 21 SAYFA
Duruşmada öncelikle 86 müştekiden duruşmaya katılan 41 müştekinin kimlik tespiti yapıldı. Ardından Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Suat Yürekli, 21 sayfadan oluşan iddianameyi okudu. İddianamenin okunmasının ardından sanık Faruk Çağımnı'nın savunması istendi.
GÜNAH KEÇİSİ YAPTILAR
Kazada hayatını kaybedenlere baş sağlığı dileyip onlarla aynı acı ve kızgınlığı taşıdığını belirten Çağımnı, World Focus Hava Yolları'nda eğitici bir vasfının bulunmadığını iddia etti. Bu davada günah keçisi ilan edildiğini belirten Çağımnı, şunları söyledi: "Benim bu davayla herhangi bir sorumluluğum yoktur. Ben bu şirkette kaptan pilot olarak görev yapıyorum. Genel Müdür Aydın Kızıltan beni eğitim müdürü yapmak istediğini söyleyerek müdür adayı gösterdi. 22 Nisan 2007 tarihinde şirket Sivil Havacılık
Genel Müdürlüğü'ne resmi olarak başvuru yaptı ancak bu bazı şartların yerine getirilmediği gerekçesiyle onaylanmadı. Doğal olarak ben hala kaptan pilot olarak görev yapıyorum. Kazanın olduğu sırada Sofya'da tip eğitim vermekteydim."
Kazadaki pilotların eğitimleriyle ilgili herhangi bir imzası olmadığını anlatan Çağımnı, sözlerine şöyle devam etti: "Bunu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden de resmi olarak öğrenebilirsiniz."
CİHAZ ÇALIŞSA BÖYLE DÜŞMEZDİ
Ağır Ceza Başkanı Suat Yürekli iddianamede Eğitim Müdürü olarak adı geçen ancak müdür olmadığını kaptan pilot olduğunu söyleyen Faruk Çağımnı'ya kazayla ilgili teknik sorular da yöneltti.
Çağımnı, "Uçağın yere yaklaştığını gösteren ve arızalı olduğu saptanan cihaz çalışsaydı bu uçak düşer miydi?" diye soran Ağır Ceza Reisi'ne, şöyle karşılık verdi: "Böyle düşmezdi. Yüzlerce bin dolarlık bir cihazdan bahsediyoruz. Bu cihaz iki dakika önce kaptanı uyarır. 'Dikkat önünde dağ var' diye alarm verir. Bu uçak o iki dakikalık zaman diliminde 9 bin fit yükselebilirdi.9 bin saatten fazla uçuş tecrübesi olan bir pilot bu uyarıyı mutlaka dikkate alır. Uçağın kaptan pilotu da böyle bir tecrübede
pilottu."
Faruk Çağımnı'nın avukatı Mustafa Murat Bilgin ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden World Focus Hava Yolları'nın yöneticilerin isimlerinin yer aldığı işletme ruhsatının mahkemece istenmesini talep etti. Bilgin, Mahkeme Başkanı'nın sorularına müvekkilinin içtenlikle cevap verdiğini belirterek müvekkilinin diğer duruşmalardan muaf tutulmasını istedi. Duruşma sonrası Sanık Faruk Çağımnı'nın avukatı Murat Bilgin, müvekkilinin günah keçisi ilan edilerek bu davada sanık konumuna düştüğünü söyledi. Bilgin,
savunmada şunları söyledi: "Müvekkilim kaptan pilot olarak göreve başlamış. Kazada ölen pilotların eğitiminden sorumlu değil. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden işletme ruhsatını istedik. Müvekkilim yönetici konumunda olmadığından bu olaylarla uzaktan yakından ilgisi yok."
Kazada hayatını kaybeden Özgen Berkon Doğan'ın aynı zamanda halası olan Avukat Şehnaz Doğan Yüzer ise, iddianamenin yüzeysel hazırlandığını iddia etti. Bir yolcu olarak uçağın ses kayıt cihazının çalışıp çalışmadığını sorgulamayacağını belirten Yüzer, şöyle konuştu: "Acaba pilotlar bu eksiklikleri biliyorlar mıydı? Eğer bildikleri halde uçtularsa o halde kendi canlarını da tehlikeye attılar. Burada Atlasjet'in hiçbir sorumluluğu yok. Böyle bir şey olabilir mi? Yolcular Atlasjet'e güvenerek bu yola
çıktı."
Kazada ölen Necati ve Saniye Kartal'ın yakını Şahin Kartal da, davanın kazadan iki yıla yakın zaman sonra başlamasına şöyle tepki gösterdi: "Yakınlarımı kaybettim. Kazanın üzerinden iki yıl geçtikten sonra dava başladı. Bugün duruşmada sadece bir sanık olması da bizleri üzdü. Mahkemeden diğer sanıkların da duruşmaya katılması yönünde talebimiz olacak."
DAVA 9 EYLÜL'E ERTELENDİ
Saat 13.30'da başlayan duruşmanın ikinci oturumunda mahkeme heyeti davanın 9 Eylül 2009 günü görüşülmesine karar verdi. Ayrıca kazazede yakınları ile Doğuş ve Boğaziçi üniversitelerinin davaya müdahil olma talepleri de kabul edildi.
Öte yandan Faruk Çağımnı için istenen davadan muaf talebi, gelecek duruşmada diğer sanıkların olacağı gerekçesiyle reddedildi.

 

 

 

 

 

YAZARLAR

fikriyet Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in veda mesajı   Davut Türkoğlu Psikolojik savaş ve medya   Fazıl Kara Kağıt parçası ile saldıranlar Hocaefendilerini dinlemiyor mu?   Halil Filiz kalemli teröristler   İnci Nokta Kürt açılımı, demokratik açılım ve geyik demokrasisi   Papatya Arıkan bir aşk tarifi