fikriyet
  Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | adresi kaydet  Adresi Kaydet | Arama | RSS RSS

KATEGORİLER

  | kapat

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABER ARA


Gelişmiş Arama

Başbakan Tayyip Erdoğan:"Bu bir istiklal mücadelesidir."

Kategori  Kategori: Güncel Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 27-Şubat-2014, 16:36   : 4674
fikriyet
Yazar: fikriyet
Başbakan Tayyip Erdoğan:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bu bir istiklal mücadelesidir" sözü, dışarıdaki bazı örgütlerin, içerideki işbirlikçileri ile birlikte, Türkiye'yi yıkmaya çalışmasından dolayı söylenmiş bir sözdür.

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu bir istiklal mücadelesidir” sözü, dışarıdaki bazı örgütlerin, içerideki işbirlikçileri ile birlikte, Türkiye’yi yıkmaya çalışmasından dolayı söylenmiş bir sözdür.

 

Türkiye son yıllarda ABD ve Batı ülkelerine sinsice yerleşmiş küresel örgütlerin operasyonlarına hedef oluyor. Menfaatlerine göre hareket eden bu örgütler, sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de operasyon yapıyor.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 11 Şubat 2014 Salı günü Ak Parti Kurulu konuşmasında bunu şöyle anlatıyor:

 

“Bakın biz 17 Aralık’tan sonrası mücadelemizi yeni bir istiklal mücadelesi olarak ilan ettik. 17 Aralık saldırı sadece hükümete yönelik değildir, millete yönelik yeni Türkiye’ye yönelik bir saldırıdır. 17 Aralık saldırısı, altını çizerek ifade ediyorum, sadece ve sadece bir yıkım projesidir. Yıkmanın peşindeler. Yıkmaya çalışıyorlar.”

 

Ülkelerin halkından ve devlet yönetiminden ayrı olan bu menfaat grupları, genelde Lobi, Vakıf, Enstitü, Düşünce kuruluşu, Grup adı altında emellerini gerçekleştirmek için çalışıyorlar. Daha çok diplomatların, siyasilerin, emekli büyükelçilerin oluşturduğu bu gruplarda, çok az da olsa akademisyenler bulunabiliyor. Bu grupların esas destekçileri ise, menfaat peşinde koşan küresel iş adamları ve global şirketler.

 

Bu örgütler; dünya üzerinde ABD ve Batı ülkelerine karşı olumsuz düşüncelerin oluşmasına neden olduğu gibi, ABD ve Batı ülkelerinin, diğer ülkelerle olan ilişkilerine de zarar veriyor.

 

E-darbe gibi sürekli rapor yayınlayarak devletlere ve yönetimlerine baskı yapmaya çalışan bu odaklar, bazen başka yöntemleri de devreye sokabiliyor.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına göre, Türkiye’de de menfaatleri zarar gören ve istedikleri olmayan bu lobiler, Türkiye üzerinde operasyon yapmaya çalışıyor.

 

Dış ülkelerdeki emekli diplomatların, büyükelçilerin, siyasilerin, iş adamlarının, akademisyenlerin; vakıf, lobi, enstitü adı altında bir araya gelerek ve medya gücünü kullanarak Türkiye üzerinde baskı kurmalarına karşılık, Türkiye’den de bunlara karşı aynı şekilde güçlü bir ses çıkması gerekiyor.

 

Türkiye’deki aydınlarımızın, emekli büyükelçilerimizin, diplomatlarımızın, siyasilerimizin, iş adamlarımızın ve medya gücünün bir araya gelerek, dışardan yapılan bu müdahalelere karşı sert tepki vermesi gerekir. Aksi takdirde aydınların, medyanın, akademisyenlerin, askerin sesinin çıkmadığı, başka ülkelerin boyunduruğu altındaki işgal ülkeleri gibi oluruz.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmalarda, dışarıdaki bazı örgütlerle içerdeki işbirlikçilerinin asıl hedefinin Türkiye’ye zarar vermek olduğunu söyledi.

 

 

İşte o konuşmalardan bazıları:

 

29 Kasım 2013 Cuma Başbakan Ankara'da İl Başkanları toplantısında:

 

“Önümüzdeki 4 ay boyunca, plan proje vizyon değil sadece fitne üretecekler. Ellerine ne geçerse kullanacaklar. Her çirkinliği değerlendirmenin gayreti içinde olacaklar. İçerden yada dışardan ellerine ne geçerse fırlatacak, Türkiye düşmanlarıyla bile işbirliği yapıp üzerimize saldıracaklar.”

 

 

21 Aralık 2013 Ordu konuşması:

 

“Ortada çok büyük ihanet var. Bu ihanetin hesabını yargı yoluyla soracağız. Bu ajanlığın hesabını sandıklar, yargıyla soracağız. Hiçbir güç dışarıdan benim ülkemde ameliyat yapamaz. Geçti o günler artık.

 

Çok değerli bir şahsiyet için ahlaksız bir filmden kare alınıyor iftira atılıyor. Bu alçaklıktır, şerefsizliktir, ahlaksızlıktır. Hem dindarım diyeceksin hem de gözünü kırpmadan masum insanlar iftira atacaksın. Yazıklar olsun!

Devlette paralele bir yapı olmaz. İninize gireceğiz didik didik edeceğiz.

 

Çok kirli bir ittifak kurdular. Yurt içi yurt dışı o malum çevrelere bakın. Bunlar eskiden bir araya gelemezlerdi. Şimdi ortak hareket ediyorlar hükümete karşı.

 

Siz bu oyunu bozarsınız, bozacaksınız inanıyorum. Türkiye'yi karanlıktan temizleyeceğiz. Büyüyen Türkiye'den rahatsız olanların inşallah hevesleri kursaklarından kalacak.”

 

 

27 Aralık 2013 Sakarya konuşması:

 

“11 gündür devam eden saldırının hedefi milli iradedir. Millettir. Ekonomisi büyüyen dünyada ağırlığı artan Türkiye'dir. Arkasında uluslararası güçler de var. Büyüyen Türkiye'yi hazmedemiyorlar.” [1]

 

 

31 Aralık Millete Hizmet yolunda konuşması:

 

“Gezi olayları nasıl ağaç, park, çevre kılıfına saklandıysa, 17 Aralık komplosu da, yolsuzluk kılıfına saklandı”

 

“Şunu bilmenizi isterim sevgili vatandaşlarım; mayıs ve haziran aylarında yapılan sokak eylemleri ile 17 Aralık'ta başlatılan komplo, asla ve asla tek başına Hükümetimizi, partimizi hedef alan değil doğrudan doğruya milletimizi, yani sizleri, ülkemizi, vatanımızı, istikbalimizi hedef alan saldırılardı. Gerek Gezi eylemlerinde, gerek 17 Aralık komplosunda, Türkiye içindeki aktörler, ajanlar, maşa ve taşeronlar kullanıldı ama bu tuzaklar yurt dışında kuruldu ve düğmeye de Türkiye dışından, Türkiye aleyhtarı çevreler tarafından basıldı. Türkiye'nin istikrarla büyümesinden, kararlı reformlar yapmasından, küresel bir güç haline dönüşmesinden, ekonomisini büyütmesinden, terörü sona erdirerek kardeşliğini yüceltmesinden rahatsız olan çevreler, içerdeki piyonlarını kullanmak suretiyle kutlu yürüyüşümüze kastettiler.” [2]

 

 

04 Ocak 2014 Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan 47 kişilik basın toplantısı:

 

“Şemalar yapılıyor. Örgüt lideri olarak birinde oğlum, birinde damadım, birinde Binali Bey, bir-ikisinde işadamları gösteriliyor. Ben de baş örgüt lideriyim. Doğru, ben bir örgüt lideriyim. Ama bu ülke için herşeyini veren bir örgütün lideriyim. Bu örgüt, AK Parti'dir.” [3]

 

 

Dolmabahçe Sarayı’nda 04 Ocak 2014 tarihinde yapılan 47 kişilik basın toplantısına katılan Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir’in notu:

 

“Eğmedi bükmedi. Hık mık falan etmedi ve son dönemde yaşanılanların adresi olarak gösterdiği yargı içerisine konuşlanmış yapının bir darbe niyeti taşıdığını açık açık söyledi. Ve bu darbenin sadece şahsını ya da hükümetini değil, Türkiye'nin geleceğini hedef aldığının altını kalın kalın çizdi. Çok kızgındı.” [4]

 

 

11 Şubat 2014 Salı Ak Parti TBMM grup toplantısı konuşması:

 

“Bakın biz 17 Aralık’tan sonrası mücadelemizi yeni bir istiklal mücadelesi olarak ilan ettik. 17 Aralık saldırı sadece hükümete yönelik değildir, millete yönelik yeni Türkiye’ye yönelik bir saldırıdır. 17 Aralık saldırısı, altını çizerek ifade ediyorum, sadece ve sadece bir yıkım projesidir. Yıkmanın peşindeler. Yıkmaya çalışıyorlar.” [5]

 

Türkiye üzerinde yıkıcı emelleri olan dış güçlerin ve onların içerideki işbirlikçilerinin başarılı olamayacağı anlaşılmıştır. Kirli planları, küresel ağları ve işbirlikçileri de deşifre edilmiştir.

 

KAYNAK:

[1] http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/119403.aspx

[2] http://www.memurlar.net/haber/443858/

[3] http://www.sabah.com.tr/Gundem/2014/01/05/operasyonun-5-hedefi-var?paging=4

[4] http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/yukselir/2014/01/05/kim-o-savci

[5] https://www.akparti.org.tr/site/haberler/basbakan-erdoganin-11-subat-tarihli-tbmm-grup-toplantisi-konusmasinin-tam-m/59404#1

 
 
 
Facebook'ta Paylaş
 
 
Yorum Yaz
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Arkadaşlarına Gönder | Yorum Yaz Yorum Yaz | Facebook'ta Paylaş |

Güncel

En Çok Okunan Haberler

İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle |