fikriyet
  Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | adresi kaydet  Adresi Kaydet | Arama | RSS RSS

KATEGORİLER

  | kapat

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABER ARA


Gelişmiş Arama

Tayyip Erdoğan'dan anlaşılması güç sözler

Kategori  Kategori: Güncel Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 17-Eylül-2009, 00:48   : 5118
Fazıl Kara
Yazar: Fazıl Kara
Tayyip Erdoğan'dan anlaşılması güç sözler

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad için verilen iftar yemeğinden sonra bir konuşma yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, anlaşılması güç açıklamalarda bulundu.

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad için verilen iftar yemeğinden sonra bir konuşma yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, anlaşılması güç açıklamalarda bulundu.

 

Adı “Kürt açılımı” olarak başlayan açılım için “Demokratik açılım” dan sonra şimdi yeni bir ılımlı isim daha kullanılmaya başlandı. “Milli Birlik Süreci”

 

“Suriyeli annelerin de gözyaşlarının dinmesini sağlayacak.” sözü ise düşünülmesi gereken en önemli açıklamalardan biri. Suriye’li hangi anneler?

 

Konuşmasında şehit cenazelerinin sessiz sedasız gömülmesi arzusunu yine tekrarlayan Tayyip Erdoğan, cenazelerde “Allahu ekber” denmesinden rahatsızlığını da dile getirdi.(Not: Dini kaynaklarda “Allahu Ekber”’in bir dua olduğu ve “Allah büyüktür” anlamında olduğu yazıyor)

 

Şehitler için “kelle” ifadesi kullandığı bilinen Tayyip Erdoğan’ın, şehitlerin sessiz sedasız gömülmesi arzusunu sürekli dile getirmesi, halkın teröre ve şehitlere tepkisiz kalmasını istemesi, halk arasında büyük tepkiyle karşılanıyor.

Bu söylemleri, şehit anneleri ile ilgili duyusal açıklamaları ile de oldukça çelişiyor.

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu konu ile ilgili geçtiğimiz günlerde şöyle bir yazılı açıklama yapmıştı:

 

Kan akması son bulsun, şehit anneleri ağlamasın diyerek bu yıkım projesine toplumsal destek araması ve şehit ailelerini buna alet etme hayasızlığını göstermesi, aziz şehitlerimizi sinsi amaçları için asıl istismar edenin kendi olduğunu ortaya koymaktadır.

Buna karşı çıkanları terörle beslenenler olarak karalamaya çalışan Başbakan ve arkadaşları için bölücülük yeni siyasi istismar zemini ve rant kapısı haline gelmiştir.

Siyasi dürüstlük ve siyasi ahlak konusunda bir türlü aşamadığı kronik sorunları olduğu anlaşılan Başbakan’a cesareti varsa şu soruların cevabını Türk milletine vermeye çağırıyorum:

-Kan akmasını Türkiye’de etnik ayrışma, çatışma ve bölünme süreci başlatarak mı durduracaksınız?

-Şehit annelerinin gözyaşlarını terör örgütüne teslim olarak, onlarla müzakere ederek mi dindireceksiniz?

-Türkiye’nin milli birliğini, bölücü terörün ayrılıkçı emellerinin taşeronluğunu yaparak, bu talepleri siyaset sahnesine taşıyarak mı sağlayacaksınız?

-----

Güvenlik güçlerinin askeri operasyonları durdurma çağrılarının PKK’nın siyasi temsilcilerinin yanı sıra bizzat AKP içindeki bazı milletvekillerinden de geldiği bir gerçektir.

Kendisine tavsiyemiz bu sözlerini hatırlaması ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile teröristleri aynı kefeye koyarak ateşkes çağrıları yapan yakın çalışma arkadaşlarına karşı neden hiç tepki göstermediğini Türk milletine anlatmasıdır.

 

 

 

İşte Tayyip Erdoğan’ın anlaşılması güç yeni açıklamaları:

 

"Bin yıldır Türkiye ile Suriye aynı sofraya oturuyor. Aynı ekmeği, aynı suyu paylaşıyor. Dicle'de, Fırat'ta ortak kaderi, aynı ortak idealleri taşıyor.”

 

"Türkiye olarak yaklaşık 30 yıl içinde binlerce, yaklaşık 6 bin güvenlik elemanımızı maalesef şehit verdik. Bütün bunlarla baktığınızda 30 bine varan ölüm sayısı. Ülkemizin, bölgemizin refah ve huzuru için harcanması gereken çok büyük kaynakları terörle mücadeleye sarf etmek zorunda kaldık. Bütün enerjimizi oraya kanalize etmek durumunda kaldık. Geriye dönüp baktığımızda soruyorum; Allah aşkına, kaybeden kim, kazanan kim? Kaybeden Türkiye ve Türk milletidir. Hepsinden öte kaybeden annelerdir. Kaybedenin babalar olduğunu ve kaybedilenin de gencecik delikanlılar olduğunu görüyoruz"

 

“Eğer paket derseniz, bunun başı ve bitişi olur. Bu paket değil. Bu bir süreç. Kısa, orta ve uzun vadeli bir süreç. Bunun içinde başta terör sorunu var. Bunun içinde işsizlik var. Bunun içinde hak ve özgürlükler var. Bunun içerisinde birçok sorun alanları var. Sorun alanlarının hepsini bu Demokratik Açılımla çözmekte kararlıyız”

 

"Başlattığımız bu süreç Suriyeli annelerin de gözyaşlarının dinmesini sağlayacak. Hazırlamakta olduğumuz demokratik açılımla bu meseleyi sonlandırmayı, annelerin gözyaşını dindirmeyi, acıyı, akan kanı durdurmayı hedefliyoruz ,derdimiz bu."

 
 
 
Facebook'ta Paylaş
 
 
Yorum Yaz
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Arkadaşlarına Gönder | Yorum Yaz Yorum Yaz | Facebook'ta Paylaş |

Güncel

En Çok Okunan Haberler

İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle |