fikriyet
  Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | adresi kaydet  Adresi Kaydet | Arama | RSS RSS

KATEGORİLER

  | kapat

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABER ARA


Gelişmiş Arama

Nuran Yıldız sözde suikast olayını yazdı

Kategori  Kategori: Güncel Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 25-Aralık-2009, 16:04   : 2530
Cansu Deniz
Yazar: Cansu Deniz
Nuran Yıldız sözde suikast olayını yazdı

Nuran Yıldız odatv sitesinde yazdığı yeni yazısında sözde suikast olayını kurumlara ve halka paranoya pompalama olarak değerlendirdi.

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Nuran Yıldız Odatv’de yer alan yazısında, Bülent Arınç’a sözde suikast olayının medyada veriliş şeklini halka ve kurumlara paronaya pompalama olarak tanımladı ve çok ilginç bir olayı anlatarak medyanın yapmaya çalıştığını gözler önü serdi. İşte Nuran Yıldız’ın o yazısı:

 

“Tarih: 30 Ekim 1938.

Yer: ABD

Radyo altın çağını yaşıyor. Rakipsiz, en etkili olduğu dönem.

1929 “Büyük kriz”in etkileri sürüyor. İnsanların sinirleri yıpranmış, etkiye açık.

Akşam saat 20.15–21.30 suları.

İnsanlar evlerinde, radyoları açık. Pek emin değilim ama sanırım müzik programı dinliyorlar. Müzik kesiliyor ve bir anons: “The War of the Worlds are beginning!” (Dünyalar savaşı başlıyor!).

Marslılar dünyaya saldırmışlar. Geniş bir alanı kontrol altına almışlar. New Jersey ve New York’u yerle bir etmişler.

Radyo dinleyicileri paniğe kapılıyorlar. Korkuyla kendilerini sokağa atıyorlar.

Polis merkezlerinin telefonları felç oluyor.

İnsanlar Marslıların püskürttüğü gazlardan korunmak için havlu ve mendilleri yüzlerine bastırarak koşuyorlar.

Trafik kilitleniyor.

Telefon hatları kilitleniyor.

New York’u terk etmek isteyen insanlar bavulları ellerinde tren istasyonlarına yığılıyorlar.

Kiliseler kurtarılmak için tanrıya dua edenlerle doluyor.

Polis merkezlerini arayan insanlar “New Jersey’i bombalıyorlar!” diye panikle ihbarda bulunuyorlar.

Yalnızca New York Times o gece, “Dünyanın sonunun ne zaman geleceğini” soran 875 telefon alıyor.

Washington kriz merkezi kurup duruma el koymak zorunda kalıyor.

New York, New Jersey polis birimleri sürekli olarak “Bu yalnızca bir radyo oyunudur, paniğe gerek yok” anonsunu geçiyorlar.

Oysa bu kadar paniğe neden olan Orson Welles’in “War of the Worlds” adlı radyo oyunuydu sadece.

Bu olay güçlü bir kitle iletişim aracının (radyonun), toplum psikolojisi uygunsa bir “kitlesel histeri”ye nasıl yol açabildiğini gösteriyor.

 

Birçok iletişim araştırmasının da konusu olmuş olan bu durum ve olay nereden mi aklıma geldi?

Hani Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’a iki askerin suikast düzenleyeceği haberleri var ya oradan aklıma geldi.

Tarih: 2009’un sonu.

Yer: Türkiye.

Saat ABD’deki olayın saatine yakın saatler.

Bu kez radyonun yerinde televizyon hüküm sürüyor.

İnsanların ruh durumu “büyük kriz” sonrasındaki kadar olmasa da dağınık, umutsuz, dolayısıyla etkiye açık.

Haber televizyon ekranlarına düşüyor: “Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’a suikast!”

İki üst rütbeli Marslı Arınç’a suikast yapacakmış. Neden Marslılar üst rütbeli subaymış? Neden Ankara’nın orta yerinde yapılacakmış? Böylesi mantık çalıştırıcı sorular aslında basit ama bizim medya o basitliği göremiyor nedense.

Tuhaflık tuhaflık üstüne.

Suikast yapacakları adresi ezberleme becerisi gösteremeyen iki Marslının suikast yapmaya kalkması mesela.

Adresi yanında taşıyan Marslı adres yazılı kağıdı yutmaya kalkmamış mı bir de? Yutmak için su istemesine ne demeli? İnsan hiç değilse bu noktada uyanır da bir komedi filminden mi geçiyorum diye sorar kendine.

Ya da “Neden saat 17.10 gibi trafiğin ve hayatın en canlı olduğu saati seçmişler?” gibi okul bitirmeye gerek olmayan soru da yeterlidir.

Kimine göre Marslıların yanlarında silah varmış. Kimine göre yokmuş. Kimine göre varmış da ruhsatlıymış.

Vücutları da mavi pullarla kaplı olmasın sakın?

Suikast gerekçesiyle tutuklanıp serbest bırakılmaları da tuhaf.

Durum böyle olunca;

Kocaman adamlar bu durumu kınamaya kalkmışlar.

Bavullarını alıp yola düşmüşler mi bilmiyorum ama Arınç’a gidip “geçmiş olsun” demişler.

Emniyet’in telefonlarını kilitleyip “Arınç’a suikast yapıyorlar, siz orada uyuyor musunuz?” ihbarları yağmış mı onu da bilmiyorum ama “olay vahim” açıklamaları yapanları var.

Yüzlerini havluyla gizlemişler mi emin değilim ama Arınç için gözyaşı dökenler olmuş.

Akıl-nesne bağı iyice kopuk hatta zıvanadan çıkmış günlerde, askerler açıklamalarında “her şeye rağmen” gibi artık alaysı bir dil kullanmaya başlamış.

Vahim olan paranoyanın yalnızca kurumlara değil, insanlara da zarar verdiğidir ve artık bu paranoyayı pompalayanların durması lazımdır.”

 

Nuran Yıldız

nuran@nuranyildiz.com

Odatv.com

 

KAYNAK: http://www.odatv.com/n.php?n=marslilar-suikast-mi-duzenliyor-2412091200

 
 
 
Facebook'ta Paylaş
 
 
Yorum Yaz
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Arkadaşlarına Gönder | Yorum Yaz Yorum Yaz | Facebook'ta Paylaş |

Güncel

En Çok Okunan Haberler

İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle |