fikriyet
  Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | adresi kaydet  Adresi Kaydet | Arama | RSS RSS

KATEGORİLER

  | kapat

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABER ARA


Gelişmiş Arama

Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Tarafçılar kaçıyor...

Kategori  Kategori: Güncel Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 28-Ocak-2010, 00:03   : 3372
Cansu Deniz
Yazar: Cansu Deniz
Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Tarafçılar kaçıyor...

Balyoz planı isimli yalanı ortaya atıp, ülkeyi birbiren katan, karıştıran, cami bombalama provokatörlüğü yapan, milletin ordusuna saldıran, hükümeti değil de devleti pkk destekçiliği ile bölmeye ve yıkmaya teşebbüs eden, Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Tarafçılar kaçıyor...

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Başlığı okuyunca, Ahmet Altan, Yasemin Çongar,  Mehmet Baransu, şimendifer konularında yazan polis hocası ve o tarafdaki diğer görünmeyen şeylerin yurtdışına, Ermenistan’a veya Kuzey Irak’daki Kandil kampına falan kaçtığını zannetmeyin. ABD’ye falan da kaçtıklarını zannetmeyin. Henüz buradalar.

 

Şundan kaçıyorlar. Ayaklarını basıp havasını tenefüs ettikleri ülke ile ilgili, çok sorumsuzca  ve tehlikeli işler çevirip, provokatörlük yapmaları ve ortaya attıkları saçma sapan, dayanaksız yalanlarına karşı, davet edildikleri TV programlarından kaçıyorlar.

 

Çok profesyonelce, örgü ağı gibi hazırlanmış bir yalan zinciri attılar ortaya.

 

Gazetecileri orduya düşman etmeye çalıştılar ancak gazeteciler şimdi kendilerine ateş püskürüyor. Tuzak ters döndü.

Yalnız başlarına kaldılar.

Kurdukları tuzağa kendileri düştü.

Amaçları gazetecileri, yazarları “ordu sizi darbe için kullanacak” diye orduya düşman etmekti. Ama bu yalanları ters döndü ve tüm gazeteciler, yazarlar Ahmet Altan’a Yasemin Çongar’a, Mehmet Baransu’ya ve Taraf’ın diğer görünmeyen şeylerine ateş püskürüyor.

Ellerinde patladı.

 

Müslüman halkı, “camiye bomba atacaklar” diye kışkırtmaya çalıştılar. Aynen Maraş ve Çorum olaylarında yalan haberlerle yapılan provokatörlük gibi.

Ancak vatandaş cami bombalama provokatörlüğünü Taraf’ın yaptığını anladı.

Bu provokatörlüğü hemen gördü.

İbadethanelere, camilere, dinlere saldıranların Taraf ile birlikte olduğunu anladı.

Halkın çok tepkisini çektiler.

Giderek çığ gibi büyüyen müthiş bir nefret kazandılar.

 

Şimdi hiçbir yerde görünmüyorlar.

Sesleri çıkmıyor.

Herkesten kaçıyorlar.

Gazetecilere bakacak yüzleri yok.

Siyasilere söyleyebilecekleri birşey yok.

Halkın arasına çıkacak halleri zaten  yok.

Başka ülkeye gitseler bile, o ülkeler de bunları almaz. Çünkü yarın birgün o ülkeyi de karıştırmaya, o devletin de kurumlarına saldırmaya, halkı devlete karşı kışkırtıp, provokatörlük yapmaya kalkarlar diye, kimse bunları almak da istemez.

 

Toprak da kabul etmez sizi.

 

İşte tepkilerden bazıları:

 

Vatan yazarı Necati Doğru:

 

Yayın ekibinizde “aynı idealler-aynı ülküler-aynı amaçlar” uğruna bir olduğunuz ve kocası CIA görevlisi gazeteci hanıma, “araştır bakalım bu liste doğru olabilir mi” diye sorabilirdiniz.

Kızın kocası CIA görevlisi.

CIA, darbelerin ilahı.

Darbeleri CIA üretiyor.

Bizim ordu darbe yapıyor.

Planı CIA’dan geliyor.

Beraber ekip olduğunuz kadın yazar-gazeteci CIA görevlisi kocasına sorsaydı; “Balyoz Darbe Planı’nın yapıldığı 2003 yılında Necati Doğru, Sabah Gazetesi’ndeki köşesiyle oynandığı için Genel Yayın Müdürü’ne küfür etmiş, gazeteciliği bırakmıştı. İşsiz kalmış, 2 yıl hiçbir yerde yazı yazmamış, ancak 2004 yılının Eylül ayında Vatan Gazetesi’nden aldığı davet üzerine yazmaya yeniden başlamıştı. Darbe Planı’nı yapanlar ahmak mı? 2003 yılında köşesi olmayan, işsiz bir gazeteciyi ‘kullanılacak gazeteciler listesine’ niçin alsınlar?” derdi ve karısına “Darling (İngilizce sevgili karıcığım demek), bu listeleri verenler sizi tetikçi yapmaya çalışıyor olabilirler” diye uyarısını yapardı. Gazete çıkartmak için Amerika’dan özel olarak getirttiğiniz ve birlikte çalıştığınız yazar kız sorsaydı; CIA görevlisi kocası, bunları söylerdi.

CIA’nın bile ahlakı var.

Vicdanı kanar.

Mutlaka söylerdi.
.............

Ahlakın varsa!

Gazetende, “kullanıldım-tetikçi durumuna düşürüldüm” diye yazar benden özür dilersin.

……..

Maalesef çapınız yok.

Fakat “çağın büyük adamı olmaya” oynuyorsunuz. Kibir küpünde yüzüyorsunuz. Mevlânâ’nın bir sözü var; “Çakal boya küpüne düşmüş, kendisini tavus kuşu zannetmiş” diyor” (http://www.odatv.com/n.php?n=putunuzu-yikacagim-2701101200)

 

"Yasemin Çongar ve CIA görevlisi kocası M.Chris Mason" haberi için resme tıklayın:

yasemin çongar m.chris mason

 

Milliyet Yazarı Melih Aşık:

 

“Belgeleri getiren kişidekilerin orijinal olduğunu Baransu bir bakışta nasıl anlamış? DVD’lere ekleme yapılmadığını kim söylemiş? O yazının Süha Tanyeli’nin el yazısı olduğunu anında nasıl keşfetmiş? Teyp kasetlerine ekleme yapılmadığını kimden duymuş? Bu tür tespitleri en cahil adamdan duyamazsınız...

Hepsi bir yana...Ellerinde bu kadar kesin ve zengin belgeler varken.. Neden bu arkadaşlar suçlamayı pek iyi bildikleri Çetin Doğan’ın karşısına çıkıp onu ekranda mat etmiyorlar? Neden iddialarını ekranda milyonların gözü önünde ispat etmiyorlar?

Haklı olan bu görevden kaçar mı?”( http://www.odatv.com/n.php?n=mehmet-baransu-cahil-mi-2701101200)

 

Orgeneral Çetin Doğan:

 

“Taraf gazetesi “Balyoz Darbe Planını” açıklıyoruz dediğinde tarih 20 Ocak 2010’du.

Bugün 26 Ocak.

İthamların hedefindeki kişi dönemin 1.Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan.

Çetin Doğan, daha ilk gün Tarafçılara meydan okudu, “Hodri meydan” dedi.

Defalarca bana “Islak imzamı gösterin” çağrısında bulundu.

****

Çetin Doğan’ı bir haftadır hemen her gün televizyonda görüyoruz.

Gittiği her kanalda da aynı cümleyi söylüyor: “Gazete yöneticileri benim karşıma çıksın, anlatayım, tartışalım.“

Televizyon kanalları da Çetin Doğan’ın karşısına Tarafçıları oturtmaya çalışıyor. Bunun için inanılmaz çaba sarf ediyorlar.

Ama ne hikmetse Tarafçılardan hiç kimse, ne haberi yazanlar ne de yöneticiler Doğan’ın karşısına çıkamıyor.

Çetin Doğan, Habertürk kanalında olacak. Karşısına yine çok bilen köşe yazarları oturacak. Tabi ki aralarında Taraf’tan yine kimse yok.

Çetin Doğan, önümüzdeki üç dört gün değişik kanallarda konuşacak.

Sizce Tarafçılardan kimse karşısına çıkacak mı?

Kim daha cesur acaba? (http://www.odatv.com/n.php?n=tarafcilar-balyozcu-pasanin-karsisina-neden-cikamiyor-2601101200 )

 

Akşam Yazarı Serdar Akinan:

 

“Bu çerçevede sahneye konan son oyun: “Balyoz” senaryosu... Bu kurgularda değişmeyen üç parametre var. “Zamanlama”, “servis edenler” ve “dolaşıma sokanlar”... Her seferinde aynı... Ama daha mühimi bugüne kadar bu vahim iddialardan tek biri dahi ispatlanarak adli makamlar tarafından mahkum edilmedi. Tutuklular ve binlerce zanlı var... Bu nedenle o kurgunun tuzağına düşüp “vardır” veya “yoktur” demek abesle iştigal... Fakat burada sürecin çok mühim bir işlevi var. Medya üzerinden dolaşıma sokulan “belge” ve “senaryolar” topluma “gerçek” olarak sunuluyor. Çok seslilik adına da yüzlerce gazete, dergi, radyo, televizyon kanalı ve internet sitesinde bu iddialar “gerçekmiş” gibi tartışılıyor. Bu süreçte “Balyoz” iddiası çok mühim... Zira Taraf’ın, her zamanki gibi ahlaksız ve vicdansızca ilan ettiği listedeki “faydalanılacak” gazetecilerden Kadri Gürsel dün köşesinde bu listede olmasının manasızlığını ve dolayısıyla “kastı” çok açık teşhir etti. Mutlaka okuyun.”

………

Haktan, insanlıktan, ahlaktan dem vuran; tertemiz kavramları eğip bükerek, içini boşaltarak halkımıza hukuk ve demokrasi diyen bu cenah, artık teşhir oldu. Bunların ne kadar ikiyüzlü, ne kadar vicdansız ve ne kadar ahlaksız olduğunu dehşet içinde nerede gördüm biliyor musunuz? Nuray Mert’e karşı başlattıkları kampanyada...”

(http://www.odatv.com/n.php?n=senaryo-hep-ayni-2501101200 )

 

Milliyet Yazarı Kadri Gürsel:

 

“Ne listeler yapmışlardır onlar...

Liste vardır da... Taraf’ta yayımlanan liste otantik mi bakalım? Aslı mı, yoksa Taraf’a bilgi servis eden kaynağın siyasi hedefleri doğrultusunda üzerinde oynanmış, bazı isimler eklenirken, bazıları çıkarılarak tahrif edilmiş bir liste mi bu?

Birileri, bazı isimlere sözde itibar kazandırmak, bazılarını da itibarsızlaştırmak istiyor olabilir. Yakın geleceğe dair tezgâhladıkları kumpasların kara propagandasına zemin hazırlamak için listeyle oynamış olmaları, çok daha büyük bir ihtimaldir.

………

Üzeri oynanmış olsun otantik olsun fark etmez... Değil mi ki bu liste, orada yer alan insanlardan habersiz, sadece ve sadece bir faraziye olarak hazırlanmıştır...

Taraf gazetesinin bu listeyi yayımlayarak, listedeki insanları birer hedef haline getirmesi sadece suç değil, gazetecilik ve genel ahlak adına utanç verici bir rezalettir.

Suçu oluşturan fiilin son aşamasındaki failler, Taraf gazetesinin tepesindeki iç ve dış görevlilerdir.

O görevlilere bir çift lafım var: Benim darbecilerle ve darbecilikle alakasız bir insan olduğumu bildiğinizi biliyorum. Ben ise sizin ahlaken ve vicdanen tefessüh etmiş olduğunuzu zaten biliyordum. Buna rağmen beni şaşkınlığa uğratmayı başardınız.” (http://www.milliyet.com.tr/hadi-ordan-/kadri-gursel/dunya/yazardetay/22.01.2009/1189927/default.htm?ver=23 )

 

Ve diğerleri…

 

Ve halkın çığ gibi büyüyen öfkesi….

Tarafçılar..! Siz bu milletin yüreğindeki öfke ile, kızgınlık ile, nefret ile berTaraf olacaksınız..!

---------
"Yasemin Çongar ve CIA görevlisi kocası M.Chris Mason" haberi için tıklayın:
 
 


 

Orgeneral İlker Başbuğ
 
 
 
Facebook'ta Paylaş
 
 
Yorum Yaz
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Arkadaşlarına Gönder | Yorum Yaz Yorum Yaz | Facebook'ta Paylaş |

Güncel

En Çok Okunan Haberler

İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle |