fikriyet
  Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | adresi kaydet  Adresi Kaydet | Arama | RSS RSS

KATEGORİLER

  | kapat

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABER ARA


Gelişmiş Arama

Deniz Baykal istifa etti

Kategori  Kategori: Güncel Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 10-Mayıs-2010, 14:53   : 3105
Cansu Deniz
Yazar: Cansu Deniz
Deniz Baykal istifa etti

Baykal; son yıllarda Güçlü Türkiye'ye, bağımsız Türkiye'ye, ulusal güce, milli birlik ve beraberliğe, ülke bütünlüğüne karşı yürütülen savaşta en çabuk pes eden kişi oldu...!

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal istifa etti.

Baykal; son yıllarda Güçlü Türkiye’ye, bağımsız Türkiye’ye, ulusal güce, milli birlik ve beraberliğe, ülke bütünlüğüne karşı yürütülen savaşta en çabuk pes eden kişi oldu...!

Bunda medya içindeki besleme hainlerin de katkısı büyüktü.

 

Deniz Baykal ve CHP savaşın yeni hedefi idi.

 

"Bunun hedefi bir kişi değil CHP'nin neredeyse tek başına yürüttüğü Cumhuriyete, demokrasiye, sivil dikta rejimlerine karşı verdiği mücadeledir.

Baykal basın toplantısında bunu açıkça ifade etti:

 

“Bir komplo imal edilmiştir. Son iki hafta içinde tezgahlanmış ve piyasaya sürülmüştür.”

 

“Taze iki haftalık bir komplo vardır. Bunun hedefi bir kişi değil CHP'nin neredeyse tek başına yürüttüğü Cumhuriyete, demokrasiye, sivil dikta rejimlerine karşı verdiği mücadeledir. Bu komplo son iki hafta içinde düzenlenmiş ve piyasaya sürülmüştür. Komplo tezgâhı çekim ve malzemeleri ile güncel ve tazedir.”

 

“Bu komplonun hedefi sadece ben değilim. Aynı zamanda CHP'dir.”

  

Birinci hedef; TSK

İkinci hedef; YARGI

Ve son aşama; fazla gürültü yapan ve engel olan CHP ile onun başındaki zeki, akıllı ve güçlü lideri Deniz Baykal idi..!

 

Askerlerle ilgili kağıt parçaları, günlükler, belgeler, ihbar mektupları bitmişti.

Ses kayıtları, montaj videolar verildi, bazılarının intiharla ölmesi sağlandı, bazıları susturuldu.

Montaj CD’ler DVD’ler teslim edildi, vatanseverler Silivri’ye tıkıldı.

 

Yargı;Anayasa Değişikliği ile halledilebilecek bir konuydu.

Onunla ilgili gerekli işlemler de yapıldı, geriye beklemek kalmıştı.

 

Ve sıradaki CHP ile onun başındaki lideri Deniz Baykal idi.

Bir çok işe engel çıkartmıştı. Her şeyi Anayasa Mahkemesine götürüyordu.

PKK’nın eylemlerine MHP’den bile fazla ses çıkarıyordu.

Ve gittikçe oy oranları da yükseliyordu.

Türkiye’nin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü, milli birlik ve beraberliği için çok etkiliydi.

Ulusalcı, vatansever ve Türkiye’nin bağımsızlığını düşünenlerin en önemli gücü idi.

 

Artık savaş başlamalıydı.

 

Sona bırakıldı çünkü, bir siyasi partiyi ve liderini bitirmek çok uzun süren bir iş değildi.

Yerine kukla bir sol parti zaten hazır bekletiliyordu.

Dışardan destekli, güdümlü sol parti.

 

Deniz Baykal bu savaştan kaçsa da, CHP’ye ve başına geçecek kişilere karşı savaşa devam edecekler. Ve bu savaş Türkiye’nin diğer önemli güçlerine karşı yürütülen savaş gibi dışardan geliyor.

Maşası da içerdeki hainler…

 

 
 
Facebook'ta Paylaş
 

 

İşte Deniz Baykal’ın basın toplantısındaki açıklamasının tamamı:

 

“Günlerdir beklenen değerlendirmemi ve kararımı açıklıyorum. Bu bir kaset olayı değildir. Bir komplodur. Komplo, hukuk dışı, ahlak dışı bir tertip demektir.

 

Bir komplo yaparken bazen haneye tecavüz edersiniz. Duvarlara, eşyalara kameralar yerleştirirsiniz. Gizli çekimlerle insanların en korunaksız görüntülerini alırsınız, kesersiniz, biçersiniz, aktarırsınız, montaj yaparsınız, çarpıtırsınız.

 

Böyle yaparken de dünyanın her yerinde bütün dinlerin, bütün rejimlerinin, bütün ahlak anlayışlarının güvencesi altında olan insanoğlunun mahremiyetine tecavüz edersiniz. Ar, haya ve utanç bunu yapanlar için anlamını kaybeder. İnsanların şerefleri, onların umurlarında değildir.

 

Önümüzdeki komployu gerçekleştirenler, bunu sapık oldukları için ya da ticari kazanç sağlamak için veya şantaj yapmak için düzenlememişlerdir.

Siyaset yapmak için düzenlemişlerdir, ahlaklarına ve vicdanlarına uygun bir siyaset. Bu komplo, bugünkü siyasi konjonktürün eseridir.

 

Yıllardır bekletilen bir kaset yoktur. Bir kaset ele geçirilmiş değildir. Bir komplo imal edilmiştir.

Taze, iki haftalık bir komplo vardır. Bu komplonun hedefi bir kişi değil, onun çok ötesinde CHP'nin neredeyse tek başına yürüttüğü cumhuriyete, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne sahip çıkan, sivil darbe, sivil dikta rejimlerine karşı vermekte olduğu mücadelesidir.

 

Bu komplo, CHP'nin Anayasa ve rejim kavgası vermekte olduğu son iki hafta içinde düzenlenmiş ve piyasaya sürülmüştür. Komplo tezgahı, malzemeleriyle, çekimleriyle günceldir, tazedir.

 

Meskene tecavüz ve ileri teknoloji yoluyla tezgahlanan bu komplonun iktidar gücü ve olanakları seferber edilmeden bir muhalefet partisi genel başkanına karşı bu kadar fütursuzca icra edilebilmesi mümkün değildir.

Anamuhalefet liderinin hukukuna, ahlakına tecavüz eden bu kadar kaba bir komplo tezgahının, iktidar zirvesinin bilgisi ve onayı olmadan son iki hafta içinde hazırlanıp piyasaya sürülmesi söz konusu bile olamaz.

 

Olay sonrasında sergilenen sözde iyi niyetli, hakşinas olmaya çalışan yapay tavırlar, üzüntü beyanları, perde arkasındaki tezgahın suçluluğunu örtbas etmeye yetmez.

 

Anamuhalefet liderine karşı bu kadar kaba kanunsuzluk, bu kadar kaba ahlaksızlık, bugünlerin ortamında iktidarın bilgisi ve onayı olmadan gerçekleştirilemez, piyasaya sürülemez.

Komployu ayıplar gibi yapanlar aslında bizzat ayıbı işleyenlerdir.

Bu çerçevede başka bir sorumlu arayışına çıkacak olanlara yardımcı olmak üzere ABD'den Pensilvanya'dan aldığım üzüntü ve destek mesajlarının samimiyetine inandığımı da söylemek isterim.

 

Hukuksuz ve ahlaksız komploları temel alan, 'Çok ayıp ama...' diye başlayan yorumlarla hesap sormaya, siyaset düzenlemeye çalışanlara da söyleyecek bir sözüm var.

 

Ahlaksız ve hukuksuz komplolara itibar ederek ne ahlakı, ne hukuku, ne de siyaseti savunamazsınız. Komplo yapanlar, zaten işlerini sizlere güvenerek yapıyorlar. Komploculuğa hayat alanı açanlar, 'Çok ayıp ama...' diyenlerdir.

 

Hukuksuz ve ahlaksız komploları hazırlayanların ve onların komplolarına itibar edenlerin, dürüst ve onurlu insanların manevi cesetlerini çiğneyerek nereye kadar gidebileceklerini hep beraber göreceğiz.

Bunun nasıl bir Türkiye oluşturmakta olduğunu er geç anlayacağız.

 

Kendinden menkul bir ahlak zabıtalığını bizzat deruhte edenlerin, insanlık tarihi boyunca Hazreti Peygamber'den başlayarak günümüze kadar ne mağduriyetlere yol açtıklarını çok iyi biliyoruz.

 

Bu tablo karşısında bana da bir görev düştüğünün farkındayım. Bu kara kampanyaya teslim olmayacağım. Bu hukuksuz ve ahlaksız komplo nedeniyle kimsenin beni sorgulamasına izin vermeyeceğim.

Eğer bunun bir bedeli varsa ve bu bedel, CHP Genel Başkanlığı'ndan ayrılmaksa, o bedeli de ödemeye hazırım. Benim CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmem, hiçbir şekilde bu komploya teslim olmak ya da kaçmak anlamına gelmez. Tam tersine bu bir meydan okumadır.

 

Bu anlayışla bugün CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa ediyorum.

Bu komplonun hedefi sadece ben değilim. Aynı zamanda CHP'dir.

CHP de bu kirli tezgahlar karşısında yolunu seçmek zorundadır. Benim istifa kararım, hem Türkiye siyasetini ve CHP'yi yeniden tanzim etmek isteyenlere bir imkan tanıyacak, hem de CHP'ye bu komployla hesaplaşma fırsatı verecektir.

Yalansız, dürüst, cesur bir duruş sergilemek sadece benim işim olmamalıdır.

 

Deniz Baykal'ın ve CHP'nin ötesinde bütün Türkiye olarak hepimiz hileye ve şerre dayalı bir kalleşlik politikasına dur demek zorundayız.

Umarım bütün bu yaşananlar ve benim istifam Türkiye'de yeni bir uyanışın başlangıcı olur. İnşallah bir kez daha şerden bir hayır çıkar, hile hurda yapanlar değil, dürüst ve namuslu olanlar kazanır.

 

Bu olayda ve bugüne kadar bütün iyi-kötü günlerimde bana destek veren, sahip çıkan her siyasi düşünceden vatandaşlarıma, CHP'nin vefakar, fedakar yiğit örgütüne, birlikte görev yaptığım çalışma arkadaşlarına, üzerimde emeği olan, hakkı olan tanıdığım, tanımadığım bütün insanlara, refahları ve mutlulukları için bir yaşam boyu uğrunda mücadele ettiğim bütün vatandaşlarıma, bize kızan, bizi seven, oy veren, vermeyen, üzerimde hakkı olan, olmayan herkese yaşamımın her anını anlamlı kıldıkları için teşekkür ediyorum.

 

Ben sizlere hakkımı helal ediyorum, siz de hakkınızı bana helal edin. Teşekkür ederim.”

 

NOT: Yukarıdaki metin, Deniz Baykal'ın konuşmasının tam metnidir. Deniz Baykal’a yapılan komplo’nun gerçek hedefi ile ilgili Deniz Baykal’ın sözleri bazı medya organları tarafından sansürlenmiştir. Bu da oldukça düşündürücüdür.

Sansürlenen o kısmı tekrar bir daha veriyoruz:

“Taze iki haftalık bir komplo vardır. Bunun hedefi bir kişi değil CHP'nin neredeyse tek başına yürüttüğü Cumhuriyete, demokrasiye, sivil dikta rejimlerine karşı verdiği mücadeledir. Bu komplo son iki hafta içinde düzenlenmiş ve piyasaya sürülmüştür. Komplo tezgâhı çekim ve malzemeleri ile güncel ve tazedir.”

 

 
 
 
Facebook'ta Paylaş
 
 
Yorum Yaz
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Arkadaşlarına Gönder | Yorum Yaz Yorum Yaz | Facebook'ta Paylaş |

Güncel

En Çok Okunan Haberler

İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle |