| |||||||||||||||
Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | Adresi Kaydet | Arama | RSS | |||||||||||||||
HABER ARAGALERİ |
Dışardan destekli PKK 11 askerimizi daha şehit etti
Kuzey Irak'dan gelerek Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'ndeki askeri birliğe roketatarlarla saldıran PKK, 11 askerimizi şehit etti.
Kuzey Irak’dan gelerek Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’ndeki askeri birliğe roketatarlarla saldıran PKK, 11 askerimizi şehit etti. Irak Devleti’nin dağınıklığı ve güçsüzlüğü, Irak’ı işgal altında tutan ABD’nin umursamazlığı ve PKK’yı himaye edercesine faaliyetleri, bu bölgeyi teröristlerin eğitim ve yaşam kampı haline getirdi. Bazen topluca, bazen tek tek Türkiye’ye geçerek teröristlik faaliyetlerini gerçekleştirdiler. Hükümet’in “açılımı” ve TSK’nın bölgeye operasyon yapmasını engellemesi, teröristlerin elini daha da güçlendirdi. CHP ve MHP Liderlerinin “Hükümet TSK’nın terörle mücadelesini zaafa uğratmıştır” açıklamaları bu nedenle öylesine yapılmış bir açıklama değildir. 2002 yılından bu yana sürekli tavizler verildi, demokrasiden, açılımdan bahsedildi ancak gelinen noktada teröristler daha da güçlendi ve saldırılarını hiç kesmeyerek 11 askerimizi daha şehit ettiler. PKK teröristleri kadar içerdeki hainler de TSK’ya karşı saldırıya ve psikolojik harbe devam ediyorlar. Dağılmış 3-5 çapulcu PKK’lıyı güçlü gibi gösterip, kahramanca çarpışan askerlerimize aşağılayıcı laflar edenler, PKK nın saldırısından sonra gerekli görevlerini yerine getirip, PKK propagandası yapıyorlar. Bazıları bu ihanette biraz daha ileri gidip TSK’nın ülkeyi savunma gücünü neredeyse İsrail’e veya oradan bir türlü doğru dürüst teslim edilmeyen “Heron” isimli insansız hava araçlarına indirgediler. Hatta 11 şehitimizi istismar ederek “İsrail ile iyi olunması gerektiği” dersi vermek gibi küstahlığa girişenler bile oldu. Tayyip Erdoğan dışardan destekli taşeron PKK’nın bu son vahşeti ile ilgili şunları söylemişti: “Her devletin olduğu kadar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de birlik ve bütünlüğünü koruma hakkı bulunmaktadır. Devletimiz bu hakkını kullanmada hiçbir tereddüde mahal vermeksizin, terörle mücadeledeki kararlılığını sonuna kadar sürdürecektir. Bu tür hain saldırılar mücadeledeki kararlılığımızı asla etkilemeyecektir. Hangi güçler adına taşeronluk yaptığı aziz milletimiz tarafından yakından bilinen terör örgütü yok edilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir” Kamoyunun İsrail’e karşı tepkisinden çekinildiği için gizlenmeye çalışılsa da İsrail-PKK ilişkisi uzun zamandır bilinen bir gerçek. Milliyet yazarı Mehmet Tezkan da bu devletin İsrail mi yoksa ABD mi olduğunu sorgulayan yazarlardan biri: “Bunlar taşeronsa, terör taşeronluğunu veren güç bir hayli güçlü olmalı.. Bir devlet olmalı.. Veya o devletin istihbarat örgütü.. Kim? İsrail mi? Amerika mı?” Vatan Gazetesi’nden Hikmet Bila Kuzey Irak ile ilgili durumu şöyle özetliyor: “Bu kadar büyük bir grubun bu kadar ağır silah ve mühimmatla sınırı geçip bir askeri üsse saldırması koruma ve kollama olmadan mümkün değildir. Korunup kollandıkları yer bellidir, Kuzey Irak’tır. Koruyup kollayanlar bellidir, Amerika ve onun maşası Barzani’dir. Artık bütün dünya biliyor ki, Amerikan ordusu ve Barzani’nin koruması altında PKK Kuzey Irak’ta güvenli bir şekilde üslenmiştir ve her türlü lojistik desteği sağlamaktadır. Bu destek devam ettiği sürece örgütün küçüklü-büyüklü gruplarla, istediği zaman istediği ağır silahlarla sınırı geçip saldırması işten bile değildir. Sınırın ötesindeki düşman yığınağı, koruma ve kollama altında, sınırın berisini hedef tahtası haline getirmiştir. Kuzey Irak’taki bu üsler yok edilmedikçe saldırıların sonu da gelmeyecektir. Bu üslerin york edilmesi de ancak iki yolla mümkündür: Ya Amerika ve Barzani’yi bunun için ikna edersiniz ki, bu yolun artık kapandığı yaşanmış ve yaşanmakta olan süreç sonucu ortaya çıkmıştır. Amerika ve Barzani, Türkiye ile oynadıklarını artık inkar bile etmiyorlar. PKK’yı kullandıklarını açıkça ve alay edercesine gösteriyorlar. Yoksa, Amerikan ordusu ve Barzani güçlerinin isterlerse, PKK’yı Kuzey Irak’ta birkaç gün içinde toplayabileceğini herkes biliyor. “Üçlü mekanizma”, “istihbarat paylaşımı” gibi saçmalıkların, bu koruma ve kollamayı kamufle ettiğini de herkes biliyor. İkinci yol, Amerika ve Barzani’nin PKK’yı temizlemeye mecbur edilmesidir. Bu da ancak sınır dağlarının aşılıp ovalarda “güvenli bölge” oluşturulmasıyla mümkündür. Türk ordusunun bunu başaracak gücü ve birikimi vardır, soru, Türkiye’de bu çözümü hayata geçirecek siyasi iradenin olup olmadığıdır.” 11 Şehit ile birlikte artık PKK ve arkasındaki dış güçler bundan sonra daha fazla kamuoyu tepkisi görecekler. Artık PKK’nın arkasındaki şer odaklar daha net konuşulacak, daha net tartışılacak ve daha çabuk yok olacaklar..! İçerdeki ve dışarıdaki hainler ne kadar uğraşsa da aşağıdaki resimlerde görüldüğü gibi Mehmetçikler bu vatan için seve seve canlarını vermeye hazırlar. Ve anasından her yeni doğan Mehmetçik bu azim ve kararlılıkla büyüyor. Düşmanlarımız korksun, dostlarımız sevinsin.
Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır. Cenk
[ 02-Temmuz-2010, 00:13 ]
"AÇILIM" PKK ve destekçilerinin profesyonel bir "BARIŞ" tuzağı idi. BARIŞ tuzağı sürekli kullanılan bir silahtır.
|
YAZARLAREN SON HABERLER |
|||||||||||||
İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle | |