fikriyet
  Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | adresi kaydet  Adresi Kaydet | Arama | RSS RSS

KATEGORİLER

  | kapat

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABER ARA


Gelişmiş Arama

İlker Başbuğ Sebahattin Önkibar'a bazı açıklamalar yaptı

Kategori  Kategori: Güncel Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 02-Temmuz-2010, 23:18   : 2662
Fazıl Kara
Yazar: Fazıl Kara
İlker Başbuğ Sebahattin Önkibar'a bazı açıklamalar yaptı

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Yeniçağ Gazetesi'nden Sebahattin Önkibar'a bazı açıklamalarda bulundu. Sebahattin Önkibar ara sıra köşesinde yazdığı soruların cevabını da öğrenmiş oldu.

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Yeniçağ Gazetesi’nden Sebahattin Önkibar’a bazı açıklamalarda bulundu. Sebahattin Önkibar ara sıra köşesinde yazdığı soruların cevabını da öğrenmiş oldu..!

 

Türkiye ve TSK düşmanı dışardan destekli taşeron gazeteciler ve yazarlar neyse de, son yıllarda bazı yazarlar da TSK’yı eleştireceğim derken zarar vermeye başlamıştı.

 

İşte Sebahattin Önkibar’ın aldığı cevaplar ikinci tip gazetecilere ve yazarlara ders olsun ki, bilmedikleri konularda ileri-geri laf ederek farkında olmadan ülke ve ordu düşmanlığı yapmış olmasınlar.

 

Sebahattin Önkibar’ın Yeniçağ Gazetesi’ndeki köşesinde özetlediği konuşmayı aşağıdan okuyabilirsiniz:

 

“Önceki gün Genelkurmay karargahındaydım.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner’le uzun bir süre sohbet etme imkanını buldum.

PKK teröründe gelinen noktadan Ergenekon süreçlerine kadar gündemdeki pek çok konuya TSK’nın nasıl baktığını birinci ağızdan dinledim.

İlk notum, Yeniçağ Gazetesinin gerek Karargahta gerekse de TSK’nın genel bünyesinde yakından takip edilen gazetelerin başında olduğunu aktarmam olacak.

Kara harekâtı gündemde

Yaptığım uzun görüşmeyle alakalı olarak edindiğim izlenimlere gelince:

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, PKK terörü bağlamında altı çizilecek şeyler söyledi.

Mesela, bu belanın def edilmesi için K.Irak’daki bataklığın yani PKK kamp ve üslerinin kurutulmasının şart olduğunu üstüne basa basa tekrarladı.

Açıktan bir ifade yoktu ama izlenimim çok yakın bir gelecekte K.Irak’a büyük bir kara harekatının olabileceğidir.

Barzani’nin Ankara’ya davet edilmesi ve üst düzeyde ağırlanması, böyle bir harekatın zeminlerinin inşası adına olabilir!

Habur’da vurgun yiyen ve gizlese de Sonbahar’da seçimi ihtimal olarak değerlendiren AKP iktidarı da imaj tazelemek için TSK’nın talep edeceği bu tür bir emre hayır demeyebilir.

Müzakere değil, mücadele!

Orgeneral Başbuğ, geçmişte bölgede görev yaptığı için PKK terörünü iyi bilen bir isim. Kucağımda şehitler verdim derken gözleri dolan Başbuğ, “Geceleri uyuyamıyorum. Geç vakitlere kadar Güneydoğu’dan gelebilecek haberleri bekliyorum” diyor.

Peki çözüm mü?

Genelkurmay Başkanına göre öncelik terörle müzakere değil, mücadele!

Bunun için ısrarla kararlılık diyor!

Akabinde terörün kökünü kurutacak diğer önlemlerin alınmasını dillendiriyor.

Tam o noktada araya girip,  “PKK mücadelesinin kahramanlarının Ergenekon soruşturması bağlamında terörist ilan edilmelerinin Güneydoğuda vuruşan askerin üzerindeki moral etkisini” soruyorum.

Orgeneral Başbuğ bu soruma,  “Söz konusu vatanın bölünmez bütünlüğü olduğu için o malum şeyler mensuplarımızın morallerini bozmadı” diye cevap veriyor.

Kürt açılımı, Habur görüntüleri, İmralı’da Öcalan’a verilen sözler, Barzani’ye gösterilen devlet itibarı gibi konularda sorduğumuz sorulara aldığımız cevaplar ise yazılmamak kaydıylaydı.

Kabile ordusu değiliz!

Gerek Orgeneral Başbuğ gerek Orgeneral Güner daha sohbetimizin başında bir şeyin altını ısrarla çizdiler:

- “Biz kabile ordusu değil, bir Cihan Devletinin ordusuyuz. Dolayısı ile ona uygun davranmak bizim için vecibedir. TSK duygular ve hamasetle değil, kanun, kural, realite, teamül ve ilkelerle hareket edip tutum alır.”

Evet itiraf edeyim, dolaylı olarak sorduğum bazı tuzak siyasi sorularıma bu bakışın sonucu olacak komutanlardan cevap alamadım.

Hayır bu tutumları AKP’nin saldığı malum korkunun ürünü değildi!

Tersine devlet-i ebed müddet için kendilerini yukarıda, günlük siyasetin ötelerinde konumlandırmalarıydı.

 
ilker başbuğ devlet
 

Sohbet esnasında Başbuğ’la ters düştüğümüz konu, şehit cenazelerine uygulanan AKP sansürüydü.

Şehitleri istismar!

Genelkurmay Başkanı, “PKK olayı siyaset üstü, milli bir konu, siyasete alet edilirse bu mücadele zarar görür. Şehit anne feryatları da mücadeleye katkı sağlamaz, toplumdaki ayrışmayı besler”  derken, biz tersine bu görüntülerin millet olma bilincimize katkı yapacağını, aksi takdirde bu şehadetlerin zaman içinde trafik kazası haberleri ile özdeş hale geleceğini ve ülke için ölmenin bir anlamının kalmayacağını söyledik. İlker Paşa bu değerlendirmeme katıldığını ancak bazı şehit anne feryatlarında sunulan görüntülerin askerlikten soğutma olarak algılanabileceğinin altını çizdi.

Komutanlar, PKK saldırılarının devam edeceği noktasında istihbaratlarının olduğunu ancak Türkiye’nin bunun üstesinden geleceğini söylediler.

Ergenekon...

Ve Ergenekon!

Bu bölümdeki sohbetimiz yine yazılmamak kaydıylaydı.

Ancak izlenim olarak şunları aktarabiliriz!

Bu soruşturma neredeyse saat saat Karargah tarafından izleniyor ve yasaların izin verdiği ölçüde yapılması gerekenler yapılıyor.

Kamuoyu ve hatta biz bile farkında değildik, AKP birkaç yıl içinde sinsi bir şekilde yasal bütün ağları ördü ve askeri kilitledi.

TSK, Ergenekon olayında bugünkünden farklı bir seyirde olsaydı, birilerine yeni istismar alanları yaratabilirdi.

TSK, yasal çerçevede ısrar ederek o birilerine böyle bir imkanı yaratmadı ya da gerekçeyi vermedi.

Ergenekon hikayesinin esasen TSK’yı çökertme adına imal edildiği artık saklanmıyor.

Peki Ergenekon’un arkasında kimler mi var?

Dış dinamikler ve taşeronları

Dış dinamikler ve içerideki taşeronların olgusu artık açıktan dillendiriliyor.

Gelelim TSK’nın kendini bu saldırılara karşı niçin korumadığı sorusuna.

Yine yapılan son yasal düzenleme ve örülen duvarları görüyoruz.

Ancak buna rağmen Genelkurmay’ın bu konuda 865 suç duyurusunda bulunduğunu öğreniyoruz.

Ve heyhat TSK’nın yaptığı bu suç duyurularının üçte ikisi ilgili Bakanlık tarafından bloke edildi.

Askerler, son İsrail krizi ile ilgili olarak ısrarlı sorularıma da siyaset yok deyip cevap vermediler.

 

KAYNAK:

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=13909

 
 
 
Facebook'ta Paylaş
 
 
Yorum Yaz
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Arkadaşlarına Gönder | Yorum Yaz Yorum Yaz | Facebook'ta Paylaş |

Güncel

En Çok Okunan Haberler

İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle |