fikriyet
  Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | adresi kaydet  Adresi Kaydet | Arama | RSS RSS

KATEGORİLER

  | kapat

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABER ARA


Gelişmiş Arama

Heron'u İsrail'li subay düşürmüş

Kategori  Kategori: Güncel Yorumlar  Yorum Sayısı : 3 Tarih  Tarih : 24-Temmuz-2010, 00:25   : 3633
Davut Türkoğlu
Yazar: Davut Türkoğlu
Heron'u İsrail'li subay düşürmüş

Bugün isimli bir yayın, bir taraftan İsrail'in Heron'larının reklamını yaparken diğer taraftan TSK'ya saldırdı. Heron'ların düşürülmesi olayını da saptırmaya çalıştı.

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Bugün isimli bir yayın, bir taraftan İsrail’in Heron’larının reklamını yaparken diğer taraftan TSK’ya saldırdı. Heron’ların düşürülmesi olayını da saptırmaya çalıştı.

Bugün; Adem Yavuz Aslan -Şamil Tayyar ikilisinden Adem Yavuz Arslan isimli şahsı bünyesinde barındıran bir yayın.

 

Bugün isimli yayın, Heronlarla ilgili yaptığı haberde nedense İsrail’li ve ABD’li subayların da Ankara’da bulunduğuna hiç değinmedi.

 

Sonraki günlerde Savcı’nın gönderdiği açıklamalar ve dün Genelkurmay’ın basın mensuplarına yaptığı açıklamalar, olayın seyrini tamamen değiştirdi.

Ve Bugün isimli yayının olayı saptırmaya çalıştığı tüm çıplaklığı ile ortaya çıktı.

 

“Yarbayım çok PKK'lı vuruyor. Heron'u düşürün" iddiasını ortaya atan yandaş medyanın söylediklerinin aksine konuşmalarda “Yarbay, Üsteğmen ya da PKK, Heron” gibi ifadeler geçmiyordu.”

 

“MİT’in gönderdiği telefon konuşmasındaki kişilerin kimliği belli değildir. Hiçbir konuşmada “üsteğmenim”, “yarbayım” gibi ifadeler yer almamaktadır.”

 

“MİT’in gönderdiği telefon konuşması Ankara/Etlik’te bulunan ankesörlü telefondan Kavaklıdere/Ankara’da bulunan cep telefonunun aranmasında geçen konuşmalardır. 12 Ekim 2007 14:10’da yapılmıştır. Bu tarih ve saatte Üstteğmen Fırat Ç. Eskişehir’de Havada F-4 uçağının içinde, Yrb. S. Selçuk Ç ise İtalya/Napoli’de kurmay subay akademisinde görevdedir.”

 

Ankesörlü telefondan arandığı iddia edilen telefonun Selami Selçuk Ç ile hiç alakası yok. Telefon Selçuk Ç.(TSK) İle alakasız 3. bir ismin üzerine kayıtlı. Bu isim yakalandı ve soruşturuldu. Bu kişi olaylarla ilgisi olmayan gariban bir vatandaş çıktı. Keza en baştan beri söylediğim gibi Selami Selçuk Ç. o sırada İtalya/Napoli'de görevli ve Türkiye’den ankesörlü bir telefondan bu konuşmayı yapacak durumda değil.”

 

“Sözkonusu olaydaki konuşmada basında yer alanların aksine “Yarbay, Üsteğmen ya da PKK, Heron” gibi hiç bir kelime geçmiyor. Basında yer alan iki isim hayatlarında hiç karşılaşmamış hiç bir telefon ya da yüzyüze irtibatları yok.”

 

 

Genelkurmay’ın basın mensuplarına yaptığı açıklama:

 

      “Konuşma metni, Genelkurmay Başkanlığınca incelenmiş ve 26 Ekim 2007 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına gönderilmiştir. K.K.K.lığına gönderilme sebebi ise; o tarihte İsrail’den kiralanan tek İHA’nın Kara Kuvvetlerinin kontrolünde Batman’da konuşlu olmasındandır.”

 

     “ Yine, bazı medya organlarında, İsrail’den kiralanan HERON İnsansız Hava Aracının, 14 Temmuz 2008 tarihinde düşmesi ile ilgili çeşitli iddialar ortaya atılarak, bu olayla ilişkilendirilmeye çalışılmaktadır. O tarihte İsrail’den kiralık olarak alınıp kullanılan HERON İnsansız Hava Aracı, İsrailli personel tarafından kullanılmaktaydı ve HERON iniş esnasında meydana gelen kırım sonucu kullanılmaz hale gelmişti.”

 

Demek ki Heron’u İsrail’li subay düşürmüş…!

Bugün isimli yayın ise TSK’ya saldırıp olayı saptırmaya, karartmaya, kapatmaya çalışıyor.

 

Ayrıca, İstihbarat paylaşım merkezinde sadece Türk subaylar yer almıyor:

 

“MİT’in dinleme yaptığı tarih (Ekim 2007) Amerika ile “anlık istihbarat” anlaşmasının bir ay öncesine denk geliyor. O tarihe kadar da izleme ve gözetlemelerde Amerikan uydu ve İHA’ları ile İsrail’in Heronlarından faydalanılıyor. Ama ortada henüz “anlık istihbarat paylaşımı” diye bir anlaşma bulunmuyor.

Anlaşma 3 hafta sonra (5 Kasım’da) yapılıyor.

Başbakan ve beraberindeki Genelkurmay Başkanı Ergin Saygun Amerika’ya gidiyor ve “anlık istihbarat paylaşımı” anlaşmasını yapıyor.

Kronoloji ne kadar ilginç değil mi?

****

 

Dikkat çeken bir zamanlama daha.

 

Bu konuşmaları yandaş medyaya sızdıranlar da zamanlamayı önemli bir döneme getiriyorlar. Türkiye'nin kendi ürettiği insansız hava aracını ürettiği döneme. Bu konuşma sayesinde İsrail yapımı Heronlar'ın ne kadar etkili olduğunu öğreniyoruz. Yandaş medya askerlerin ağzından Heronlar'ın Türkiye için ne kadar önemli olduğunu söylüyor.”

 

 

İşte Bugün isimli yayının yalan yanlış bilgilerle Heron reklamı yaptığı satırlar:

 

“Terör örgütünün Hakkari Gediktepe baskınında PKK'lıların tüm adımlarını görüntülendiği ortaya çıkan Heronlar en son Siirt Pervari'deki terörist grubun saldırı hazırlığını ortaya çıkartarak büyük bir faciayı engellemişti. Heronlarla tespit edilen terörist gruba son ayların en ağır zayiatı verdirilmişti. İkisi asker 3'ü korucu 5 şehidin verildiği çatışmada 12 terörist etkisiz hale getirilmişti. Aktütün sınır karakoluna 2008 yılında gerçekleşen PKK saldırısının hazırlıkları da Heronlar tarafından tespit edilmişti.”

 

Halbuki Genelkurmay’ın bu olayla ilgili verdiği bilgide Heron değil, İHA yazıyor.

 

İşte o açıklama.

 

  4. Teröristlerin bulunduğu bölgeye İHA sevk edilmiş, terörist grupların kaçmasını engellemek maksadıyla tespit edilen hedefler bölgede mevcut ateş destek vasıtaları ve taarruz helikopterleri ile ateş altına alınmıştır.

 

      5. Bu faaliyetle kordineli olarak, bölgeye sevk edilen takviye birliklerce yapılan takip ve arazi araması esnasında, 12 teröristin silah ve teçhizatları ile birlikte etkisiz hale getirildiği tespit edilmiştir.

….

 

Var mı Heron?

Yok.

İHA var.

 

Bugün çok açık bir şekilde İsrail’in ve Heronların propagandasını yapıyor.

Bu haber yaptıkları günkü gazete ve internet sitelerinde bu çok açık belli oluyor.

Üstelik bu propagandayı yaparken TSK ya da çok iğrenç bir şeklide saldırıyorlar.

 

Birde ortaya kimden gelip kime gittiği meçhul bir mektup atıyorlar ki, amaç subaylar arasında fitne çıkarmak. Mektuplardaki ifadeler ise son zamanlarda çok sık karşılaştığımız ihbar mektupları ile aynı kalemden çıkma gibi.

 

Genelkurmay’ın Heron haberleri ile ilgili dünkü açıklamaları:

 

“Son günlerde çeşitli basın yayın organlarında, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bazı askeri personelin, kamuoyunca HERON diye bilinen ve Güneydoğuda görev yapan İnsansız Hava Araçlarını (İHA) düşürmeye çalıştıkları ile ilgili iddialara yer verilmektedir.

 

Öncelikle, bu konu, basında da yer aldığı gibi, ne isim, ne rütbe, ne de kimliğini belli edecek hiçbir bilgi olmayan iki belirsiz kişi arasında geçen bir konuşma metninin, MİT’ten Genelkurmay Başkanlığına 25 Ekim 2007 tarihinde gönderilmesi ile başlamıştır.

 

Konuşma metni, Genelkurmay Başkanlığınca incelenmiş ve 26 Ekim 2007 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına gönderilmiştir. K.K.K.lığına gönderilme sebebi ise; o tarihte İsrail’den kiralanan tek İHA’nın Kara Kuvvetlerinin kontrolünde Batman’da konuşlu olmasındandır.

 

Kara Kuvvetleri Komutanı tarafından; 28 Ekim 2007 tarihinde verilen soruşturma emrini müteakip, K.K.K.lığı Askeri Savcılığı tarafından derhal soruşturmaya başlanmış, olayla ilgili olarak aynı gün, dinleme kararları alınmış ve soruşturma genişletilmiştir.

 

Bugün itibariyle, soruşturmanın uzun sürmesi elbette eleştiri konusu olabilir. Ancak, soruşturmanın uzun sürmesinde kasıt olduğunu ileri sürmek yanlıştır.

 

Geniş bir yelpazede olayla ilgisi olabileceği düşünülen tüm şahıslar, mahkeme kararı ile dinlenecek, ses analizleri yapılacak, kimlikleri tespit edilecek, bu şahısların ifadeleri alınacak ve neticede bir sonuca ulaşılacaktır.

 

Bu işlemler ise, doğal olarak zaman almaktadır. Ayrıca, bu süreçte istihbarat kaynaklarından ilave bilgi talep edilmiştir.

 

Soruşturmanın K.K.K.lığından Hv.K.K.lığına aktarılmasının nedeni ise, soruşturma kapsamında belirlenen iki askeri personelin Hv.K.K.lığında görevli olmalarıdır. Nitekim soruşturmayı devralan Hv.K.K.lığı Askeri Savcısı da, ilave birtakım araştırmalarla, soruşturmayı daha da derinleştirilmiştir.

 

Ancak, 25 Ekim 2007 tarihinde, Genelkurmay Başkanlığına gönderilen konuşma metninin, bütün uğraşılara rağmen delillendirilememesi nedeniyle soruşturmada istenen mesafe alınamamıştır.

 

Diğer taraftan, soruşturmayı yürüten savcıya 26 Mart 2009 tarihinde gelen bir ihbar CD’sinin incelenmesi neticesinde, Hv.K.K.lığı Askeri Savcılığı tarafından 19 Şubat 2010 tarihinde verilen yetkisizlik kararından sonra ilgili dosya, Milli Savunma Bakanlığınca, 18 Mayıs 2010 tarihinde görevli savcılık olarak belirlenen Genelkurmay Askeri Savcılığına intikal ettirilmiştir.

 

Halen Genelkurmay Askeri Savcılığı, konu üzerindeki delil tespiti işlemleriyle ilgili çalışmasını çok yönlü olarak sürdürmektedir.

 

Bazı medya organlarında sürekli olarak adı zikredilen bir amiralin ise; o tarihte bulunduğu karargahta İHA ile ilgili bir görevi bulunmamaktadır. Adı geçen amiral, 5 Kasım 2007 tarihinden sonra Savunma İşbirliği Ofisi (ODC)’nde ABD ile istihbaratın paylaşımı maksadıyla görevlendirilmiştir. Adı geçen amiral, elbette, bu insafsız iddiaları ortaya atanlar hakkında, yasal haklarını kullanacaktır.

 

Yine, bazı medya organlarında, İsrail’den kiralanan HERON İnsansız Hava Aracının, 14 Temmuz 2008 tarihinde düşmesi ile ilgili çeşitli iddialar ortaya atılarak, bu olayla ilişkilendirilmeye çalışılmaktadır. O tarihte İsrail’den kiralık olarak alınıp kullanılan HERON İnsansız Hava Aracı, İsrailli personel tarafından kullanılmaktaydı ve HERON iniş esnasında meydana gelen kırım sonucu kullanılmaz hale gelmişti.”

 

 

Bu açıklamada Taraf’ın bir Amiral ile ilgili haberine de değinildi:

 

O kısmı bir daha verelim:

 

      “Bazı medya organlarında sürekli olarak adı zikredilen bir amiralin ise; o tarihte bulunduğu karargahta İHA ile ilgili bir görevi bulunmamaktadır. Adı geçen amiral, 5 Kasım 2007 tarihinden sonra Savunma İşbirliği Ofisi (ODC)’nde ABD ile istihbaratın paylaşımı maksadıyla görevlendirilmiştir. Adı geçen amiral, elbette, bu insafsız iddiaları ortaya atanlar hakkında, yasal haklarını kullanacaktır.”

 

Taraf’ın haberi ise şöyleydi:

 

“Konuşmanın Hava Pilot Üsteğmen Fırat Ç. ile Hava Pilot Yarbay Selami Selçuk Ç. arasında geçtiği tespit edildi. Selami Selçuk Ç.'nin adı Ergenekon'un yasadışı Karargâh Evleri yapılanmasında ikinci adam olarak geçtiğinden dosya yetkisizlikle Hava Kuvvetleri Askerî Savcılığı'na gönderildi. Dosya, halen "Çürük çetesi" yöneticisi olmaktan tutuklu askerî hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, tarafından incelendi. Üsteğmen Fırat Ç.'nin, Yarbay'ı aramadan hemen önce bir Tuğamiral tarafından arandığı belirlendi.

 

Bunun üzerine iki Tuğamiral dinlemeye alındı. Elde edilen yasal ses kayıtları, Emniyet Kriminal ve Jandarma Kriminal'e ayrı ayrı gönderildi. MİT'in tespit ettiği sesle karşılaştırılarak, ses analizi yapıldı. Her iki birim de üsteğmeni arayan ismin Tuğamiral Alaettin Sevim olduğunu teyit etti. Ancak dosya sümenaltı edildi. Üçok tutuklanınca, yerine gelen savcı ise dosyayı yeniden açtı.

 

Üsteğmen Fırat Ç.'nin görüştüğü kriminal testlerle kesinleşen Tuğamiral Alaettin Sevim'in, skandal konuşmanın gerçekleştiği tarihte çok kritik bir görevde bulunduğu ortaya çıktı. Sevim, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın, "PKK ve Kandil'i BBG Evi gibi izliyoruz" dediği, Amerika'nın Türkiye ile görüntülü istihbarat paylaştığı, Ankara merkezli Office Defense Center'de (ODC) görevliydi.

 

ODC'de ABD'li subaylar ile Türk subaylar birlikte görev yapıyordu. Subaylar, Genelkurmay İkinci Başkanı'na bağlıydı. ABD'nin İnsansız Hava Araçları (İHA) Kuzey Irak'tan aldıkları görüntüleri, önce Virginia'ya gönderiyor, orada istenilen bazı kısımlar ayıklanıp, Türkiye'deki ODC'ye naklediliyordu.

 

Tuğamiral Sevim'le ilgili skandal ortaya çıkınca, Genelkurmay kendisini ODC'den aldı. Sevim'in emekli olacağı beklenirken, Türk Boğazları ile ilgili Çanakkale'de bir göreve atandı. Halen bu görevde bulunan Sevim'in adı Cumhurbaşkanı Gül'ün ABD ziyaretinde de geçti. Cumhurbaşkanı Gül'ün 7 Ocak 2008'de, ilk kez Cumhurbaşkanı sıfatıyla ABD'ye gerçekleştirdiği ziyarete Sevim de, Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanı sıfatıyla katıldı.”

 

Bu konularla ilgili birkaç haberi daha okurlarımızla paylaşacağız.

 

1-Taşeron ajanların her yerde cirit attığını şu haberden okuyun:

 

“DÜNYANIN saygın gazetelerinden Washington Post’un, şimdiden büyük yankı uyandıran “Çok Gizli Amerika” yazı dizisinde dün, ülke istihbaratına çalışan taşeron şirketler ele alındı. Gazeteye göre Amerikan istihbaratına çalışan 854 bin kişinin 265 bini taşeron firma elemanı. Nitekim geçtiğimiz günlerde 11 Eylül’den bu yana ölen 22 ajanı anmak için merkez binasına kazılan yıldızlardan sekizi taşeron ajanlara aitti.

Taşeron ajanlar, düşmanı öldürüyor,  casusluk yapıyor, terör gruplarını dinliyor, savaş stratejileri geliştirilmesine katkıda bulunuyor. Aralarında tarihçiler, mimarlar, yetenek avcıları bulunuyor. İçlerinde öylesine yetkin isimler var ki, Washington’ın dört yıldızlı generallerine bile akıl veriyor. Masraftan kaçınmak için taşeronlarla çalışan ABD yönetimiyse, işin içinden çıkamıyor. Amerikan istihbaratının tahminen yüzde 30’u taşeronlar tarafından işletiliyor. Savunma Bakanı Robert Gates, kendi deyimiyle “utanç verici bir itiraf”ta bulunarak, kaç özel istihbarat firmasının kendi bakanlığı için çalıştığını bugün itibariyle öğrenmesinin bile mümkün olmadığını söylüyor.”

 

 

2-Türkiye-Suriye arasındaki işbirliği sonucu Suriye’de yapılan operasyonlarda  Heronların kullanılması ve 300 PKK’lının öldürülmesi İsrail’i aşırı rahatsız etmiş. Hatta NATO’ya bile şikayet etmiş.

 

“….. Suriye ordusu, ilk kez Suriye hava sahasında uçan Heronlar’dan gelen istihbarat dahilinde PKK üzerine daha önce eşi benzeri görülmemiş bir askeri harekat düzenliyor. Suriye ordusu örgütün bu ülkede konuşlanmış ayağını tamamen çökertmek için PKK’nın kendine üs olarak seçtiği Kamışlı, El Asaka, Karatşuk ve Divar kentlerini tamamen kuşatmış durumda. Buradaki PKK mevzileri ağır bombardıman altında tutuluyor. Dün itibariyle bölgede öldürülenlerin sayısı 300’e ulaştı, 400 kişi sağ olarak ele geçirildi, 1000 kişi de yaralı.

 

…. İsrail, Heronlar’ın Suriye ve Lübnan’da kullanıldığı bilgisini elde etmesinin hemen ardından önce Washington’a ardından da NATO merkez karargahına Türkiye’yi şikayet etti. NATO yetkilileri Türkiye’yi Heronlar’ı bu ülkelerin üzerinde kullanmaması için uyardı ancak bir yanıt alamadı.”

 

3-Hatay'daki Deniz Üssü’ne düzenlenen saldırıyı İsrail yapmış:

 

“Amerika'da sağ basının etkin sitelerinden World Net Daily'nin şok iddiası: Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre Hatay'daki Deniz Üssüne düzenlenen saldırı PKK tarafından kiralanan İsrailli özel askerler tarafından gerçekleştirildi.

 

Bu paralı askerlerin İsrail güvenlik ve istihbarat teşkilatlarıyla bağlantılı oldukları sanılıyor.

 

Saldırıyı düzenleyen İsraillilerin 2005 yılında Kuzey Irak'ta PKK militanlarına eğitim veren "Kudo" adlı şirketin üyesi olduğu sanılıyor.

 

Kudo, eski MOSSAD Başkanı Danny Yatom'un ortağı Shlomi Mıchaels tarafından kurulan bir özel güvenlik şirketi.

 

PKK'lıların İsrailliler tarafından eğitildiği iddialarının basında yer almasının ardından Irak'tan çekilen Kudo'nun son aylarda yeniden bölgeye döndükleri ve PKK'lıların eğitimine devam ettikleri ileri sürülüyor.

 

WND'nin askeri güvenlik uzmanı Joseph Farah tarafından kaleme alınan yazıda, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve yardımcısı Aslan Güner'in de bu şüpheler üzerinde yoğunlaştıkları ve İsrail'in son dönemde askeri üslere düzenlenen saldırılarla ilişkili olduğu iddiasını ciddi bir şekilde değerlendirdikleri kaydedildi.”

 

 

Şimdi gidin ve…

Bugün gazetesinin TSK’ya saldıran haberlerini okuyun..!

Bu soruşturmaları başlatan zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’a ve ailesine saldıran Habervaktim veya Vakit Gazetesi’ni okuyun..!

Ve Türkiye toprakları üzerinde yaşayan İsrail uşaklarının nasıl PKK destekçiliği yapıp, TSK’ya saldırdığını dehşet içinde görün..!

 

 

KAYNAKLAR:

http://www.fikriyet.com/anasayfa/haber_detay.asp?haberID=632

http://www.odatv.com/n.php?n=o-subay-heronlari-dusurun-dedi-mi-1907101200

http://www.odatv.com/n.php?n=mit-mustesari-genelkurmaya-ne-soyledi-1907101200

http://www.sonsayfa.com/Haberler/Guncel/PKK-Israilli-ozel-askerle-saldirdi.html

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/15367209.asp

http://haber.mynet.com/detay/dunya/heron-buluyor-esad-vuruyor/522677

 
 
 
Facebook'ta Paylaş
 
 
Yorum Yaz
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Arkadaşlarına Gönder | Yorum Yaz Yorum Yaz | Facebook'ta Paylaş |

Bu habere toplam 3 yorum yazılmıştır.

HERON REKLAMINI NİYE YAPTIKLARI ORTAYA ÇIKTI...! [ 26-Ağustos-2010, 14:30 ]
HERON REKLAMINI NİYE YAPTIKLARI ORTAYA ÇIKTI...!

"13:25 | 26 Ağustos 2010

Milliyet

İsrail de yayınlanan Haaretz gazetesi, Türkiye de gündemden düşmeyen Heron siparişlerinin düşmesi üzerine, casus uçak yapımından çalışan işçilerin başka birimlere kaydırıldığını yazdı.

Haaretz in haberine göre, Türkiye nin de 10 adet aldığı Heron siparişleri son dönemlerde dibe vurdu. Heronları üreten İsrail in Elbit Systems firması, siparişlerin azalması üzerine bir karar alarak bu birimde çalışan işçi sayısının azaltılmasına karar verdi. Şirket işçileri işten çıkarmamak için ilk etapta başka birimlere kaydırma kararı aldı.

Haaretz e göre Elbit Systems ın Heron biriminde 800 işçi çalışıyor. Son kararla birlikte bu sayının 700 e düşmesi bekleniyor.

Haarez, geçen yıl Brezilya ile yapılan casus uçak anlaşmasının iptal edilmesi üzerine ekonomik krizin eşiğine gelen firmanın umudunu Türkiye ye bağladığını belirtti. Bugüne kadar Türkiye ye 10 adet Heron satan firmanın, Türkiye den yeni sipariş almayı umduğunu kaydeden gazete, Ankara ile Tel Aviv arasında patlak veren krizden sonra bu umudun da suya düştüğünü yazdı.

Haaretz, İsrail den vazgeçen Türkiye nin, insansız hava araçları için ABD şirketleri nezdinde girişimlerde bulunduğunu bildirdi"

Heron bizim karakolları gözetliyor [ 26-Temmuz-2010, 18:14 ]
Heron bizim karakolları gözetliyor
Telefondaki konuşmalar, büyük olasılıkla bizim karakolların görüntülenmesini, bu görüntülerin PKK nın eline geçmesini, ve PKK nın baskın yapmasını anlatıyor. Bu nedenle koordinatların değiştirilmesi isteniyor olabilir.
Taraf'ın elinde bile Heronlar ile alınan görüntü dolaştığına göre gerisini siz düşünün.
Aktütün baskınından önce de bu görüntüler ortada dolaştığına göre, telefonda konuşan komutan bu gibi baskınları anlatıyordur.
İşte BUGÜN bu olayı çarpıtmaya çalışıyor büyük olasılıkla. Keserek, biçerek, saptırarak..
cevat [ 24-Temmuz-2010, 00:48 ]
Atladığınız bir konuyu da ben söyleyeyim:
Predator dedikleri insansız hava aracını ve gizli kullandıkları başka sistemleri karakol saldırılarında kullanıyorlar.
Karakolu tarayıp kaybolan terörsit yok aslında, bu araçlar yapıyor o işi. Biz de kaçan terörist arıyoruz.
Katırlarla değil, bu araçlarla taşınıyor o silahlar.
Kuzey Irak'a operasyonu onun için istemiyor hainler.
Orada kocaman bir üs var.
Şimdi de BM desteği ile işi götürmek istiyorlar.
Tabi önce biraz daha mehmetçik şehit edip, kendilerince sulh ilan edip, beslenmeye çekilince.
Sonra güçlenip adam toplayıp bir-iki yıl dinlenince tekrar başlayacaklar saldırıya.
Yıllardır taktik aynı.
26 yılda 5 defa bitirilen terör işte böyle devam eder..!

İşte bir video:
http://www.youtube.com/watch?v=F9Z7FhY2sbQ

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Güncel

En Çok Okunan Haberler

İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle |