| |||||||||||||||
Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | Adresi Kaydet | Arama | RSS | |||||||||||||||
HABER ARAGALERİ |
Ertuğrul Özkök'ü 20 yıldır içimizde nasıl barındırmışıyız
Ertuğrul Özkök Kürdistan kurulmasını desteklerken, Fatih Çekirge Kuzey Irak'a operasyon yapılmasnı ve PKK kamplarının bombalanmasını engellemeye çalışıyor. Bu çocukların amacı ne?
Bir gazetecinin ihanet kokan fikirleri, özgürlüğü, Türkiye’nin özgürlüğünden daha üstün olamaz. Bir ülkenin bağımsızlığı, birlik ve bütünlüğü, bir gazetecinin saldırıları karşısında suskun kalmamalı. Bizler bu günlere zaten böyle sessiz kala kala, özgürlük, demokrasi, açılım diye diye geldik. Önce bir sakinleştirici alın. Rahat bir ortama geçin. Sinirli ve gergin anınızda, sıcakta, aç karına bu adamın yazdıklarını sakın okumayın. Çünkü bu hallerde tepkiniz ölçüsüz olabilir, sağa sola, kendinize, sağlığınıza zarar verebilirsiniz. Yazı; ülkeye, millete, bağımsızlığımıza, birlik ve beraberliğimize zaten yeterince darbeyi vuruyor. Bir de sizin sağlığınıza zarar vermesin. Biz bu adamı yıllardır içimizde barındırıyoruz. 20 yıldır Türkiye’nin önemli bir gazetesinin yönetmenliğini yaptı. Medya demek 4. kuvvet demektir. Türkiye’yi etkileyen önemli bir güç oldu. Nasıl etkilediği de işte şimdi ortaya çıkıyor. Bir ara beraber çalıştığı Habertürk’ten Yiğit Bulut, bununla ilgili hiç söylemeyeceği bazı esrarengiz sırlarından bahsetmişti. Aslında Yiğit Bulut’un bir şey söylemesine de gerek yoktu. Her şey sonuçları ile ortada gözüküyor. Şimdi eğer kendinizi sağlama aldıysanız Ertuğrul Özkök’ün o dehşet verici yazısına geçelim. Bakın, 20 yıldır böyle bir adamı nasıl içimizde barındırmışız, okuyun ve şok olun..! Ertuğrul Özkök önce Cumhuriyet Gazetesi’nden Ali Sirmen’in bir yazısında alıntı yapıyor: “Cumhuriyet'ten ikinci altın vuruş İKİNCİ “altın vuruş” yine Cumhuriyet Gazetesi’nden geldi. Birincisini Orhan Bursalı yazmıştı ve “Türklerle Kürtler birlikte yaşamak zoruna mı” sorusunu gündeme getirmişti. İkinci önemli yazı dün Ali Sirmen’den geldi. Ali Sirmen, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in “Türk bayrağının yanına Kürt bayrağını da çeksek ne olur” sözlerine şu tepkiyi verdi: “Bravo Sayın Baydemir; işte doğru olan budur.” Sonra Ertuğrul Özkök kendi içindekileri boşaltıyor: “Ali Sirmen’i kutluyorum. Türkiye Kürt sorununu gerçekten çözmek istiyorsa, gölge oyununa son verip, konuyu böyle dobra dobra tartışmaya başlamalı. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, Kürt sorunu “demokratik açılım”, “demokratik haklar”, “Türk-Kürt kardeşliği” teraneleriyle çözülme aşamasını geçti. Baydemir, formülünü açıkladı: “Türk bayrağının yanında Kürt bayrağı.” Bir de “oranın” adı: “Özerk Kürdistan...” Var mısınız, yok musunuz? İsterseniz, yine “patavatsızlık önceliğini” alıp kendi fikrimi söyleyeyim. * * * Ben, Türkiye’nin federal bir yönetime gitmesinden yanayım. Çünkü her federal bölgenin bir başbakanı olsun ve bu başbakanlar Türkiye’nin yönetimi için performanslarını yarıştırsınlar istiyorum. Her bölge kendi kültürünü, kendi hayat tarzını, tehdit altında hissetmeden yaşasın istiyorum.” Böyle yazıyor Ertuğrul Özkök.. Kabus gibi… Yazıklar olsun…! Bunu yazabilen biri nasıl arkadaşlarının, halkın, medyanın karşısına çıkabilir artık. Hayır..Hayır… bir dakika.. Bunu yazabilen kişi yapar. Yine çıkar herkesin yüzüne hiçbir şey olmamış gibi bakabilir…! Ayrıca bu Ertuğrul Özkök’ün Kürdistan kurulmasını destekleyen ilk yazısı değil. Daha önce de başkalarının yazılarını bahane ederek birkaç defa dillendirmişti. Ertuğrul Özkök Kürdistan kurulmasını destekliyor. Fatih Çekirge de bütün gücüyle Kuzey Irak’taki PKK kamplarının bombalanmaması için, operasyon yapılmaması için uğraş veriyor. (http://www.fikriyet.com/anasayfa/haber_detay.asp?haberID=643 ) Bu çocukların derdi ne, bakalım ilerde daha net görülecek. Cumhuriyet’e gelince. Atatürk’ün Cumhuriyeti korumak için çıkardığı gazete, Cumhuriyeti yıkma gazetesine dönüşmüş vaziyette. Hangi birini size gösterelim. Alın onlardan biri. Cumhuriyet; PKK destekçisi Osman Baydemir’i savunma Gazetesi olmuş..! NOT: Ertuğrul Özkök yukarıdaki satırlarda sadece kendisini zeki zannedip bir oyun oynuyor. Bu ihanet dolu sözleri sebebiyle bir dava açıldığında sıyrılmak için cümleleri, kelimeleri ve sıralamaları uzun uzun düşünüp öyle yerleştiriyor. Önce silahlı aşamadan sonra siyasi aşamanın da tamamlandığını ve sıranın kuruluş aşamasına geldiğini söylüyor: “Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, Kürt sorunu “demokratik açılım”, “demokratik haklar”, “Türk-Kürt kardeşliği” teraneleriyle çözülme aşamasını geçti.” Sonra Osman Baydemir’in Kürdistan kurma formülünü veriyor. “Baydemir, formülünü açıkladı: “Türk bayrağının yanında Kürt bayrağı.” Bir de “oranın” adı: “Özerk Kürdistan...” Ve sonra Osman Baydemir’in bu formülüne var mısınız yok musunuz diye soruyor. “Var mısınız, yok musunuz?” İşte tam bu noktada cambazlığını yapıyor ve hukuki açıdan sıyrılma hamlesini gerçekleştiriyor. Olayı güya “fikir söyleme” noktasına taşıyor. “İsterseniz, yine “patavatsızlık önceliğini” alıp kendi fikrimi söyleyeyim. * * * Ben, Türkiye’nin federal bir yönetime gitmesinden yanayım.”
Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır. a.CAN
[ 08-Haziran-2013, 08:40 ]
yahu bu adam Ahmet KAYA için şerefsiz başlığını atıığında sorun yoktu da bunları yazınca mı sorun oldu.. ülkeyi asıl 15 sene önce o başlığı attığında bölmüştü bugün değil...
|
YAZARLAREN SON HABERLER |
|||||||||||||
İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle | |