KATEGORİLER

HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --Güncel Gelişmiş Arama

Tekirdağ’da bir öğretmen hamallık yaparken bayılıyor. Bu skandalın birinci boyutu.

Öbür boyutu ise sağlık görevlileri yerinde yok ve ambulans 30 dk geç geliyor.

Ve nihayet doktor ve ambulans gelinceye kadar öğretmen sağlık ocağında göz göre ölüyor.

Bu öğretmenin 16 yaşında bir kızı ve 21 yaşında bir oğlu var ve okuyor.

 

Türkiye hergün bunun gibi yüzlerce skandal yaşıyor.

Gazeteciler hangi birine yetişsin, hangi bir vatandaş sesini duyurabilsin.

Bazı vatandaşlar ise Facebook sayesinde sesini duyurabiliyor.

Bursa’lı minik öğrenciler Gizem ve Havva’nın içler acısı durumu bunlardan biri.

 

Tayyip Erdoğan ise İzmir’de milleti toplamış meydana, 2001 deki asgari ücret ile şimdikini karşılaştırıyor. Şimdiki daha fazla diyor..! E elbette öyle olacak.

Meydanı dolduranlarda dinliyor ve alkışlıyor…

Acaba ekmeğin şimdiki fiyatının da 2001’dekinin dört katı olduğunu düşünemiyor mu bu insanlar?

 

Muharrem İnce’nin deyimiyle “rakamları tersinden okutuyor”

Tayip Erdoğan’ın meydanlarda başka ne anlattığını dinlemeye gerek yok.

Zaten yapılması geren yol, elektrik, su, okul ve eğitim işlerini sanki çok büyük bir iş yapılmış gibi anlatması kendisini dinleyen halk tarafından her halde düşünülemiyor…!

Tüm dünyada olan ilerleme ve gelişmeyi sanki sadece Türkiye’de oluyormuş gibi veriyor.

Dünya ilerlerken siz hiçbir şey yapmayıpta yan gelip yatacak mıydınız?

Öğrencilere kitap dağıttık diye milletin başına kakıyor.

Öbür taraftan ise ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinden alınan yıllık harçtan hiç bahsetmiyor. Kitapların parasını fazlasıyla diğer taraftan alıyor.

Okul harcını ödeyecem diye okulda temizlik yapan annelerden hiç bahsetmiyor.

 

Zonguldak ve Bursa’da maden ocağında denetimsizlik sonucu işçiler ölüyor.

İstanbul’da 9 kadın işçi köle gibi taşındığı minübüs içinde selden boğularak ölüyor.

Bunların hepsi AKP’nin 8 yılda ülkeyi ne hale getirdiğinin canlı kanıtıdır.

Rakamlar değil, gerçek olaylar.

Rakamlara değil, ölenlere bak.

Ülkeyi istatistikle rakamlarla yönetiyorlar.

“İstatistik; rakamlara yalan söyletme sanatıdır” diye güzel bir söz vardır.

İşte AKP istatistiği çok iyi beceriyor.

Rakamların yalan söylediği olaylar ortaya çıktığında görülüyor.

Yani insanlarımız öldüğünde fark ediliyor.

 

Aynen hamallık yaparken ölen Ahmet Fazlı Elçi öğretmen gibi.

 

Maden ocağındaki denetimsizlik gibi, eğitim sektöründe de denetimsizlik var.

30 işçi öldüğünde görülebilen denetimsizlik ve vahşet, ne yazık ki eğitim sektöründe daha zor fark edilebiliyor. Çünkü orada sıkışan gaz ve patlama olmuyor..!

Dershane terörü…

Evet, farkedilmesi güç bir terör..

Asgari ücretten daha az paraya, bazen parasız günde on saat çalışan öğretmenler.

Sigorta yok, yol yok, yemek yok.

Yaz tatilinde para yok.

Daha da kötüsü sürekli çıkarıp yenisini alıyorlar ve öğrencileri para kaynağı olarak sömürüyorlar.

Dershaneye gidenler ise genelde kolejde, özel okulda okutacak parası olmayan düşük gelirli aileler.

Dershane terörü tepedekileri değil, yoksul vatandaşı vuruyor…

Muğla’da dershane parasını ödeyemediği için hapse giren anne ve dershane borcu yüzünden intihar eden oğlu ne yazık ki hala önlem alınması için yeteli olmadı.

Galiba 5-10 kişinin daha ölmesi bekleniyor..!

 

Vatan Gazetesi’nde yer alan hamallık yaparken ölen Ahmet Fazlı Elçi öğretmenle ilgili haber:

 

“Tekirdağ’da ücretli öğretmenlik yapan Ahmet Fazlı Elçi, okula gelen kitapları hamallık yaparak taşıdığı sırada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

 

Elçi’nin kitapları 40 TL karşılığında taşıdığı, yaz aylarında maaş alamadığı için hamallık yaptığı öğrenildi.

 

Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi’nde Atatürk Çok Programlı Lisesi’nde ücretli öğretmenlik yapan evli ve 2 çocuk babası, 44 yaşındaki Ahmet Fazlı Elçi, okula gelen kitapları hamallık yaparak taşıdığı sırada kalp krizi geçirerek öldü. Olay, önceki gün öğle saatlerinde, Sağlık Mahallesi’ndeki Çorlu Atatürk Çok Programlı Lisesi’nde meydana geldi. 2 çocuk babası, sözleşmeli Din Kültürü Öğretmeni, 44 yaşındaki Ahmet Fazlı Elçi yaz aylarında maaş alamadığı için hamallık yaparak geçimini sağlamaya çalıştı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nca görev yaptığı Atatürk Çok Programlı Lisesi’ne gönderilen kitapları okul binasına 40 TL karşılığı taşıyan Ahmet Fazlı Elçi, bunaltıcı sıcaklar nedeniyle bir anda düşerek baygınlık geçirdi. Okulda bulunan görevliler tarafından 150 metre ilerideki sağlık ocağına götürülen öğretmen Elçi’nin kalp krizi geçirdiği belirlendi. İlk müdahalesi sağlık ocağında yapılan Elçi, kısa süre sonra kurtarılamadı.

 

Kalp krizi geçiren dayısının 30 dakika sağlık ocağında doktorun gelmesini beklediğini öne süren Ahmet Fazlı Elçi’nin yeğeni Nurcan Sandalcı, dayısının ihmal sonucu öldüğünü öne sürerek şöyle dedi:

 

“Dayım okula gelen kitapları 40 TL karşılığında taşıdığı esnada kalp krizi geçirerek 150 metre ileride bulunan sağlık ocağına götürülmüş. Ancak orada doktor olmadığını hemşire müdahale edemeyeceğini söylemiş. 30 dakika gibi bir süre dayım orada bekletildiği için ölmüş. Bir insanın canı bu kadar mı ucuz? Bu işin peşini bırakmayacağız. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Dayım paraya ihtiyacı olduğu için ek iş yapıyordu. Okulda çalıştığı dönemlerde ortalama 700 TL kazanıyordu. Yazları maaş alamadığı için sıkıntı çekiyordu. O yüzden bulduğu her işte çalışırdı. Üniversite mezunu bir insanı bu hale getiren büyüklerimiz utansın.”

 

Ölen öğretmen Ahmet Fazlı Elçi için Çerkezköy İstasyon Camii’nde cenaze namazı kılındı. İkindi namazından sonra kılının cenaze namazına lise 2’nci sınıf öğrencisi olan Ahmet Fazlı Elçi’nin 16 yaşındaki kızı Duygu ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde öğrenim gören 21 yaşındaki oğlu Doğan Elçi ile çok sayıda yakını ve dostları katıldı. Cenazeye Milli Eğitim caimasından kimse katılmaması dikkat çekti.

 

Sözleşmeli öğretmenin çocuklarının gözyaşlarını tutamadığı cenaze töreninin ardından Ahmet Fazlı Elçi’nin cenazesi şehir mezarlığında toprağa verildi.

 

Tekirdağ’da sözleşmeli öğretmenlik yaparak geçimini sağlayan Ahmet Fazlı Elçi’nin kendi sigortasını dışardan ödediği ortaya çıktı. Yaz aylarında maaş almadığı için hamallık yapan Elçi’nin yaklaşık 20 yıldır ücretli öğretmenlik yaptığı öğrenildi. Çalışmadığı döneme ait sigorta primlerini de dışardan ödeyen Elçi’nin 4 yıl sonra emekliye ayrılacağı belirtildi.”

 

NOT: İki çocuğumu okutacam diye hamallık yaparken ölen öğretmen haberinin üzerine şu haberi okumanızı şiddetle tavsiye ederiz.

http://www.odatv.com/n.php?n=sitki-ayan-2707101200

 

KAYNAK:

http://haber.gazetevatan.com/affet-bizi-ogretmenim/321834/7/Yasam

 

 

 

 

 

YAZARLAR

fikriyet Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in veda mesajı   Davut Türkoğlu Psikolojik savaş ve medya   Fazıl Kara Kağıt parçası ile saldıranlar Hocaefendilerini dinlemiyor mu?   Halil Filiz kalemli teröristler   İnci Nokta Kürt açılımı, demokratik açılım ve geyik demokrasisi   Papatya Arıkan bir aşk tarifi