KATEGORİLER

HABER ARA

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, geçmişle bugün arasında doğru ilişkiyi kurabilmenin önemine işaret etti ve mütareke döneminin ne gibi gelişmelere yol açtığını bazı örneklerle açıkladı. 

Orgeneral Koşaner, ''Sıraladığımız birkaç örnekte görüldüğü gibi, fırsat bulduğu takdirde bu ve benzeri olaylarla karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır. Elbette aslolan benzeri durumlara düştükten sonra kurtuluş çareleri aramak değil, bu gibi durumlara hiç düşmeyecek tedbirlerin zamanında alınmasıdır. Tarihimizin kara dönemi mütareke döneminin bize öğrettiği en önemli ders bu olmalıdır'' dedi.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında, Kara Harp Okulu Atatürk Amfisi'nde ''Mütareke Dönemi ve İstanbul'dan Samsun'a Uzanan Yolda Mustafa Kemal'' konulu panel düzenlendi.

Orgeneral Koşaner, panelin ardından yaptığı konuşmada, etkinlik kapsamında son 2 yıldır başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere milli mücadele dönemi komutanlarının hayatlarının ele alındığını, bu yıldan itibaren milli mücadele döneminin olaylar üzerinden incelenerek ele alınmaya başlanacağını belirtti. Bu yıl ''mütareke'' döneminin ele alındığını anımsatan Orgeneral Koşaner, gelecek yıl ''kongreler'' döneminin işleneceğini söyledi.

Mütareke döneminin taşıdığı öneme rağmen bu döneme ilişkin araştırma ve incelemelerin sınırlı kaldığını ifade eden Orgeneral Koşaner, mevcut çalışmaların ise konuya ilgi duyanlar tarafından yeterince ve tarafsızca incelenememesinin, tarihi bilgilerin topluma yanlış, eksik ve saptırılmış olarak yansıtılmasına neden olduğunu kaydetti. 

Panelde, milli mücadelenin nasıl ve hangi şartlar altında yürütüldüğü, tüm tehlike ve güçlüklere rağmen ulus devlete giden yolun ilk kilometre taşlarının nasıl atıldığının anlatıldığını belirten Orgeneral Koşaner, Ulu Önder Atatürk'ün mütareke dönemindeki bazı çalışmalarını anlattı. Koşaner, şöyle devam etti:

''Atatürk'ün İstanbul'da kaldığı 6 aylık sürede neler yaptığının toplum tarafından tam olarak bilinmemesi ve belki de bu kanlı dönemde kalanların toplum tarafından hatırlanmak istenmemesi nedeniyle bu dönem daima istismar edilmeye açık olmuştur. Gerçeklerin değiştirilmesi ve saptırılmasıyla tarihsel olguların farklılaştırılmak istendiği ve böylece Atatürk ve arkadaşlarının mücadelesine farklı bir anlam yükleyerek alternatif tarih yazılmaya çalışıldığını ibretle ve esefle görüyoruz. Bu alternatif tarih yazma gayretlerine, aralarında burada konuşan hocalarımızın da bulunduğu birçok değerli tarihçi ve araştırmacımız en güzel cevabı yazdıkları eserlerinde vermişlerdir.''

Geçmişle bugün arasında doğru ilişkiyi kurabilmenin önemine işaret eden Orgeneral Koşaner, mütareke döneminin ne gibi gelişmelere yol açtığını bazı örneklerle açıkladı. 

Sömürgeci devletlerin İstanbul'a ayak bastığı tarihten Amasya tamiminin yayımlandığı 22 Haziran 1919'a kadar Türk ulusunun hemen hemen başsız kaldığını ifade eden Orgeneral Koşaner, işgaller karşısında her bölgenin kendini kurtarmak, düşmandan korunmak ve haklarını savunmak için yerel örgütler kurma gayretine giriştiğini, diğer taraftan da ülkeyi parçalamaya, azınlıkları, etnik grupları devlet kurma düşüyle kışkırtarak Türklere karşı eyleme geçirmeye çalışan başka örgütlenmeler ortaya çıktığını kaydetti.

Padişah ve hükümetin, devletin bekasını İngilizlere inanmakta ve güvenmekte bulduğunu, onların taleplerini öncelikle yerine getirme gayreti içine girdiğini söyleyen Genelkurmay Baykanı Orgeneral Koşaner, Ermeni tehciri sırasında kötü muamele yaptıkları iddiasıyla birçok vatanseverin cezalandırıldığını, halkın silahları toplanarak müdafaasız bırakıldığını bildirdi.

Azınlıkları memnun etmek amacıyla devlet dairelerine onlardan memurlar atandığını ve yıllardır uygulanan usuller terk edilerek şirketlerde Türk dili kullanılma zorunluluğu kaldırıldığını belirten Orgeneral Koşaner, ''Sıraladığımız birkaç örnekte görüldüğü gibi, fırsat bulduğu takdirde bu ve benzeri olaylarla karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır. Elbette aslolan benzeri durumlara düştükten sonra kurtuluş çareleri aramak değil, bu gibi durumlara hiç düşmeyecek tedbirlerin zamanında alınmasıdır. Tarihimizin kara dönemi mütareke döneminin bize öğrettiği en önemli ders bu olmalıdır'' dedi.

Alternatif tarih yaratma girişimlerine karşı durabilmek için tarihi doğru olarak öğrenmek, anlamak, yorumlamak ve savunmak gerektiğini vurgulayan Orgeneral Işık Koşaner, Yüce Atatürk'ün 'en büyük eserim' dediği Cumhuriyet'in korunması ve yüceltilmesinin doğru ve sağlam bilgilere sahip olarak yapılacak mücadeleyle mümkün olacağını belirtti.

Harbiyelilere seslenen Orgeneral Koşaner, ''Mensubu olduğunuz Kara Harp Okulu, her türlü olanaklarıyla sizleri daha iyi eğitmek ve geleceğe hazırlama çabası içindedir. Bunun kıymetini bilin, imkanlarını kullanın, zamanı iyi değerlendirin ve alacağınız kutsal görev için kendinizi en iyi şekilde hazırlayın'' diye konuştu.

Önceki Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da yaklaşık bir yıl önceki konuşmasında mütareke döneminden bahsetmişti:

“Bugün bir olay oluyor, daha olayla ilgili elinizde en ufak bir bilgi yok, en ufak bir şey yok, hemen olayla  ilgili olarak komplo senaryoları ortaya atmak ve her şeyde Türk Silahlı  Kuvvetleri'ni eksik ve hatalı olarak göstermek hainliktir.

Bir kere her şeyden evvel, bu şehitlere haksızlık yapıyorsunuz. Hakkınız  yok. Orada kahramanca çarpışan, hayatını feda etmekten çekinmeyen 70 tane astsubayım, uzmanım, erbaş, erim var. Onlara bu haksızlığı yapamazsınız. Bu kadar hainlik olmaz. Ben size ifade ettim, biz bin noktada da yeterli kuvvetle, güçlü bulunmak zorundayız. Hava şartlarını biliyoruz, bölgeyi takviye edemeyiz. Her  şeyi biliyoruz. Dünkü olayda sağlanamayan bir tek silahlı helikopterdir. Silahlı helikopter de hava şartları müsait değil, nasıl göndereceksiniz? Onun dışında her şey yeterlidir. Kahramanca mücadele edilmiştir. Ancak bunun altında hala nedenler aramak, komplolar sürmek... Utansınlar. Mütareke basını bile böyle değildi

Elbette hatamız varsa yerine getirmek bizim görevimiz, karşı tedbirleri  almak. Ama haksızlıklara hayır. Kötü niyetlilere hayır. Her vesileyle Silahlı Kuvvetler'e saldırmayı kendine görev addeden başka bir görevi yok bu basının, bu  medyanın. Yok. Ayıptır. Ben gerçekten İstiklal Savaşı'ndaki mütareke basınının bile bunlardan daha düzgün, daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Bu kadar hain değildiler.”

Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır.

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

YAZARLAR