| |||||||||||||||
Anasayfa | Resimler | Videolar | Yazar Ol | Yazar Girişi | Gönder | Facebook'ta Paylaş | Adresi Kaydet | Arama | RSS | |||||||||||||||
HABER ARAGALERİ |
İlker Başbuğ basındaki hainlerle ilgili çok sert konuştu
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Tunceli'de askerlerimizin şehit edilmesi ile ilgili olarak basındaki bazı hainlerle ilgili çok sert konuştu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un basının bir bölümü içindeki hainlerle ilgili sert açıklaması:
“Bugün bir olay oluyor, daha olayla ilgili elinizde en ufak bir bilgi yok, en ufak bir şey yok, hemen olayla ilgili olarak komplo senaryoları ortaya atmak ve her şeyde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni eksik ve hatalı olarak göstermek hainliktir. Bir kere her şeyden evvel, bu şehitlere haksızlık yapıyorsunuz. Hakkınız yok. Orada kahramanca çarpışan, hayatını feda etmekten çekinmeyen 70 tane astsubayım, uzmanım, erbaş, erim var. Onlara bu haksızlığı yapamazsınız. Bu kadar hainlik olmaz. Ben size ifade ettim, biz bin noktada da yeterli kuvvetle, güçlü bulunmak zorundayız. Hava şartlarını biliyoruz, bölgeyi takviye edemeyiz. Her şeyi biliyoruz. Dünkü olayda sağlanamayan bir tek silahlı helikopterdir. Silahlı helikopter de hava şartları müsait değil, nasıl göndereceksiniz? Onun dışında her şey yeterlidir. Kahramanca mücadele edilmiştir. Ancak bunun altında hala nedenler aramak, komplolar sürmek... Utansınlar. Mütareke basını bile böyle değildi Elbette hatamız varsa yerine getirmek bizim görevimiz, karşı tedbirleri almak. Ama haksızlıklara hayır. Kötü niyetlilere hayır. Her vesileyle Silahlı Kuvvetler'e saldırmayı kendine görev addeden başka bir görevi yok bu basının, bu medyanın. Yok. Ayıptır. Ben gerçekten İstiklal Savaşı'ndaki mütareke basınının bile bunlardan daha düzgün, daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Bu kadar hain değildiler. Bakın, uzmanımız şehit oluyor, deniliyor ki 'Niye uzmanlar yalnızca şehit oluyor?' Bu ne kadar ayıptır? Bu ne biçim insanlıktır? Ben erimle, erbaşımla, uzmanımla, astsubayımla, subayımla, generalimle nasıl ayırım yaparız? Bizim için her can önemlidir, değerlidir. Yani subayın canı daha fazla değerli, astsubayın az... Bu ne kadar hainliktir. Bunu açıkça ifade ediyorlar, 'Niye uzmanlar şehit oluyor?' Sanki bunu söyleyenler uzmanları çok seviyor, onların çok hakkını koruyor. Hayır arkadaşlar, bu değil. Bu tamamen Silahlı Kuvvetler personeli arasına nifak sokmak. Bu adiliktir. 'Niçin uzmanlar yalnızca şehit oluyor?'. Ertesi gün çıkıyorsunuz, 'Niye subay şehit olmuyor?'. Utansınlar. Bugün 6 tane şehidimiz var, iki günde. Bir subay, bir astsubay, bir uzman çavuş, üç tane Mehmetçiğimiz. Bunlar omuz omuza görev yapıyor. Bana göstersinler hangi orduda tugayının başında 20, 30 gün harekata katılan general var? Hangi orduda? Terbiyesizliktir artık bu. Çıksınlar bana desinler ki, şu orduda başındaki tugay komutanı, tugayıyla birlikte 30 gün, Mehmetçiğiyle beraber yürüyerek harekata gider. Göstersinler bir örneğini. Özellikle ön yargılı olmayan, olaylara objektif bakan, elbette doğru olduğu zaman eleştiri yapan basına saygılıyım, tüm basına saygılıyım. Onları bir kenara bırakıyorum ama sadece ve sadece haksız yere, yalanlara dayalı olarak Silahlı Kuvvetlere saldırı için her vesileyi kullanan basını lanetliyorum. Zannetmesinler ki onlar böyle yaparak Türk Silahlı Kuvvetlerinin kararlılığını, moral ve azmi zarara uğratıyorlar. Hayır. Bilakis onların bu saldırıları bizi daha çok bütünleştiriyor, bizi daha çok kararlı hale getiriyor”
Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır. Suadiye
[ 04-Mayıs-2010, 15:31 ]
Fikret Bila yazısında PKK destekçilerinin ne yaptıklarını anlatmış:
"PKK yokmuş! PKK'nın her saldırısını evirip çevirip, "TSK yaptı" demeye getirenlere bakarsanız; Türkiye'de bir terör ve terör örgütü sorunu yokmuş! PKK yokmuş! Terörün kaynağı TSK'ymış! Türkiye bu noktaya kadar geldi. 30 yıldır yaşanan PKK terörü aklanmaya çalışılıyor. "PKK yok, derin PKK var" propagandasının amacı bu... Böylece terörün kaynağı PKK yerine, TSK oluyor! Bu algıyı yaratmaya çalışarak TSK'ya karşı etkili bir psikolojik harekât yürütülüyor. Kurumsal hedef TSK bugün kurum olarak hedeftir. Her fırsatın, kurumsal olarak TSK'ya saldırmak için kullanılması bunu gösteriyor. PKK'nın saldırılarını doğrudan TSK'ya yükleyenler; tutmazsa PKK'yı TSK'nın yönlendirdiğini ve yönettiğini iddia edenler; o da tutmazsa Ergenekon üzerinden PKK'yı TSK'ya bağlamaya çalışanlar; hepsi, bu gayretin içindeler..." |
YAZARLAREN SON HABERLER |
|||||||||||||
İletişim | Yazar Girişi | Kullanım Şartları ve Gizlilik | Sitene Ekle | |